Sadece Ramazan’da değil, her zaman yapılması gereken ibadetlerden birisi Kur’an’ı anlayarak okumaktır. Kur’ân okumak en büyük ibadettir. Kur’ân’ın her harfi için bir sevap vardır okuyan için. Hele onu hıfzeden (koruyan) için bu sevap kat kat fazla olsa gerektir.
Düşünün ki henüz Kur’ân’ı kaydedecek hiçbir alet, edevat yok!... Kur’ân’ın kaybolma ihtimali var. Hafızların önemi daha da artmaktadır, Kur’ân’ın günümüze kadar bir harfi dahi değiştirilmeden gelebilmesinde.
Gerçi onu koruyacak Allah-ü Teâlâ’dır. Çünkü bu din Son Peygamber’e gönderilmiş son dindir.
***
Kur’ân’ı anlamak, Kur’ân’la yaşamak daha da büyük bir ibadettir.
Kur'ân’ın özelliğini belirtirken Yüce Yaratan; ‘’Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi.’’ ( Yunus 57) diye buyurmaktadır.
Kur’ân okumak; Kur’ân’ı sadece yüzüne okumak değildir. Arapça bilmeyenler için en güzeli, tefsirlerden okumaktır. Hiç olmazsa meallerden okumalıyız; Kur’ânı’ı anlamak, düşünmek, anlam çıkarmak ve Kur’ânca yaşamak için.
Kur’ân okuyan, Kur’ân’la yaşayan insanlara bir ecir olduğunu müjdeleyen Yaratan‘en sağlam yolun’ Kur’ân olduğunu belirtir.
‘’Şüphesiz ki bu Kur'ân, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler. ( İsra 9)
“İşte Rabbinin doğru yolu budur. Şüphesiz biz, hatırlayıp ibret alan bir kavim için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık.” (Enam 126)
Kur’ân’ın bir şair, bir kâhin sözü olmadığını âlemlerin Rabbi tarafından indirildiğini şu ayetlerle belirtir:
‘’O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.’’ ‘’Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!’’ ‘’O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.’’ (Hakka 41, 42,43)
Kur’ân’ın âlemlerin Rabbi tarafından indirildiğinin bir başka delili ise İsra Suresi’nin 88. Ayetidir; ‘Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir."( İsra 88)
***
Kur’ânda ibret alınacak birçok kıssa vardır. Yeter ki iyi düşünelim. Helak olan kavimlerin düştüklerine düşmeyelim; Ad, Lut, Semud kavmi gibi… Bu konuda; ‘’Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. Gerek ki iyi düşünsünler.’’ (Zümer 27) buyurmaktadır.
***
Kur’ân’ın birçok ayetinde ‘’Düşünmez misiniz? Akletmez misiniz?’’ uyarıları vardır. Allah-ü Teâlâ; düşünmemizi, akletmemizi, yorumlamamızı, istemektedir. Çünkü müttakiler (kötülükten korunacaklar) için bir kurtuluşa vesile kitabıdır. ’’İşte o kitap, bunda şüphe yok, müttakiler için hidayettir. (Bakara 2)
***
Kur’ân; her mü’minin kolay anlayabileceği şekilde indirilmiştir. Kur’ân ayı Ramazan’da bol bol Kur’ân okumalıyız, hayatımızın her anını Kur’ânca yaşamalıyız. Her an elimizin altında bulundurup başvuru kitabı olarak Kur’ân’a müracaat etmeliyiz.
***
Allah (cc) her kuluna Kur’ânı anlamayı, Kur’ân’la yaşamayı nasip etsin.