Ramazan yaklaştı. On bir ayın sultanı, yeni bir ramazanın heyecanı içerisindeyiz.
Hicrî takvime göre aylar “hilalin” görülmesiyle başlar. Ramazanın başlangıcı da, şaban ayının son günlerinden itibaren ilk “hilalin” görülmesiyle, ilk teravihin kılınması, ilk “sahura” kalkılmasıyla başlamış olur.
Peygamber Efendimiz (SAV) zamanında astronomi bu kadar gelişmemişti. Hicrî ayın başlangıcı “hilalin başlangıcı” ile belirlenir. Ramazanın başlangıcı ve bitişi de bu şekilde belirlenir.
Peygamber Efendimiz, orucun farz kılınışından itibaren 5 yıl 30 gün, 4 yıl da 29 gün oruç tutmuştur.
Hilal, ilk görülmeye başladığında, yönü sola (doğuya) dönük, ince bir şekilde görülmeye başlar. Bu durum; “doğuşun”, “başlangıcın” simgesidir.
Eski Türk filmlerinde, Türk Bayrağı’nın hilalinin doğuya dönük olduğunu görmek mümkündür.
Sonra, iç kısmından başlayarak, her gün biraz daha içinin dolduğunu görürüz.
Hicrî takvime göre ayın 7’si olduğunda hilal, yönü sola dönük “yarım ay” haline gelir.
Ayın 14’ünde, içi tamamen dolarak “dolunay” şeklini alır.
Sonra, sağ tarafından başlayarak içi yavaş yavaş sağ tarafa doğru incelmeye başlar. Bir taraftan da yukarı doğru yükselir.
Ayın 21’inde, yönü sağ tarafa, “yarım ay” halini alır.
Hicrî takvime göre, ayın son günlerinde, birkaç gün ay görünmez olur. Artık, yeni ayın başlangıcı için, gelecek ayın “ilk hilali” beklenmeye başlanır. İlk hilal görülünce yeni bir aya girilmiş olur.
Hilalin batıya (sağa) bakışı, “batışın”, “bitişin” simgesi olarak nitelendirilir.
Bayrağımız, al renkli zemine beyaz renkli ay ve yıldız motifi ile 1844 yılında Abdülmecid’in Tanzimat Döneminde kabul edilmiştir.
Cumhuriyet döneminde, 39 Mayıs 1936 yılında, 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı olarak kabul edilmiştir.
Önceleri bayrağımızdaki hilalin yönü, sola bakmakta idi. Düzensiz, ölçüsüz bir durum arz etmekteydi.
Bayrak kanunu ile kırmızı satıh üzerine, eni boyu, ayın ve yıldızın belli bir ölçüye göre düzenlenmesi sağlanmıştır.
2893 SAYILI TÜRK BAYRAĞI KANUNU
Yasaklar!
Madde 7 Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya üniforma şeklinde giyilemez.
Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve yönetmelikte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz.
Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz.
Bu kanuna ve yönetmeliğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır.
Bu bilgiler ışığında 28 Şubat gününü 1 Mart’a bağlayan gece, hava açık olursa, gökyüzüne bakarak hilali bekleyin!