“Jeltoksan”; Kazak Türkçesinde bu kelime “Aralık” ayı’ anlamına gelmektedir. 1986 yılının Aralık ayında, Kazakistan’ın o dönem başkenti olan Almatı şehrinde gerçekleşen ilk baş kaldırışa değinmek istiyorum bugün. O dönemin iki süper gücünden biri olan SSCB’nin kurduğu sisteme karşı ilk başkaldırış ve baskı rejiminin ilk bölünme sürecine girişini başlatan olaydır.
1986 yılının Aralık ayında Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi 1. Sekreterliği görevinde 22 yıldır Dinmuhammed Kunayev adında bir Kazak bulunmaktaydı. Kazak halkı, 22 yıldır bu görevde bir Kazak olduğu için kazanılmış bir milli hak olarak görüyordu. Bu yüzden Kunayev emekliye ayrıldıktan sonra da yerine yine bir Kazak'ın atanması bekleniyordu. Ki, o dönem Gorbaçov’un yürütmekte olduğu glasnost (açılım) ve perestroyka (yeniden yapılanma) politikaları bu beklentiyi daha da yükseltiyordu.
Ne mi oldu? Tahmin etmesi zor olmasa gerek. Tabi ki beklenenin aksi oldu. Kazakistan ile hiçbir ilgisi olmayan ve hiç Kazakistan’da bulunmamış olan Gennadiy Kolbin adında bir Rus atandı. Halkı Türk soylu olmayan ve Müslüman olmayan diğer Cumhuriyetlerine bir süreden beri de ılımlı davranıyordu Moskova yönetimi. Milli hak gördükleri bu göreve bir Rus’un atanması ile ise kıvılcımı ateşlemiş oldu. Her zaman olduğu gibi ilk hareket gençlerin karara karşı çıkmasıyla başladı. Kararı protesto için 16 Aralık'ta sokağa çıkan gençler Kazakistan Yönetimine ancak Kazak birinin getirilmesi gerektiğini ifade ediyorlardı.
Yönetim dinler mi? Kaba kuvvet devreye girdi, güç kullanarak susturmayı denedi. Yönetimin kolluk kuvvetleri ve askeri güçleri ile gençlik arasındaki çatışma Almatı sokaklarına taştı. Kazak gençleri Komünist Merkez Binasına girerek binayı ele geçirdiler, şehir hapishanesini ele geçirip tutuklanan arkadaşlarını serbest bıraktılar. Kazak gençleri yönetimin hukuksuz uygulamasına baş kaldırdı. Yerel yönetimin başkaldırıyı bastıramaması üzerine aynı gece ve ertesi gün boyunca Sovyet uçakları Moskova’dan Almata’ya asker taşıdı. 17 Aralık akşamına kadar Kızıl Ordu’nun 70 bin kişilik bir birliği Almata’ya getirildi. Gelen birlikler, Kazak gençlerinin üzerine acımasızca ve donanımlı bir orduyla savaşırcasına ateş açtı. Gençlerden çok sayıda ölen ve ağır yaralanan oldu. Başkadırı, resmi açıklamalara göre 22 gencin hayatını kaybetmesi ve yüzlerce gencin yaralanmasıyla bastırılabildi. Olayların sonrasında da yüzlerce genç Sibirya'daki toplama kamplarına gönderildi
İşte bu olay tüm Sovyet halklarına bir örnek teşkil etmiş ve bağımsızlık ateşinin fitilini yakmıştır.
Jeltoksan olayları Aralık ayı isminden çıkmış bir direnişi simgelediği gibi, soğuk duvarın çatladığı ve diğer blok devletler için uyanışın başlangıcı haline gelmiştir.
Günümüzde hala 16-17 Aralık günü Kazakistan’da ölen gençlerin mezarları ziyaret edilmekte, o günün onurlu mücadelesini yaşatmak amacıyla anılmaktadır.