“ANADOLU MEKTEBİ”, “SİVİL GİRİŞİM”

SAMİ GÜÇLÜ*

Ahmet BELADA

[email protected]

2013-14 eğitim-öğretim sezonuydu. Kocaeli Üniversitesi´nde okumakta olan kızım Sami Güçlü´ nün başlattığı ‘Okuma Grubu´ndan bahsetti. Kendinin de bu gruba dâhil olduğunu söyledi. Merakla neler okuduklarını sordum. Cengiz Aytmatov´un eserlerini okuduklarından bahsetti. İlgi alanıma giren bu hadise beni hayli heyecanlandırdı. Meraklı meraklı kızıma sordum. Bildiği kadarıyla anlattı.

Okumada usul şöyle oluyor: Belirlenen yazarın belirlenen kitapları okunduktan sonra okuma grubu içinden tespit edilen talebeler, kendi belirledikleri konuları çalışarak panel yapıyorlar. Böylece okuyanlar okuduklarını yaptıkları panelle taçlandırırken okuyamayanlar da okuyanların ağzından o yazarın değişik fikirlerini öğrenmiş oluyorlar.

Kocaeli´de yapılan paneli izleyemedim. Bil vesile Kocaeli´de gene Sami Hoca´nın nezaretinde düzenlenen Necip Fazıl Kısakürek hakkındaki etkinliğe iştirak ettim. Orada, gıyaben tanıdığım Sami Hocayla vicahi olarak tanışıp muhabbet etme imkânı buldum. Sami Güçlü Hoca´yı Konya´dan Milletvekili seçilmesine, Bakanlık yapmasına, ülkemizin seçkin ve tanınmış iktisatçılarından rahmetli Sabahattin Zaim Hoca´nın asistanı olmasına rağmen, kısaca bilimsel ve siyasi tüm apoletine rağmen son derece mütevazı bulduğumu söyleyebilirim. 

Bilahare Ankara´da çalıştığım TTK (Türk Tarih Kurumu) ya geldi.  Epeyce muhabbet etme imkânı buldum. Yaptıklarından ve yapacaklarından bahsetti. Daha sonra seçtiği ve seçeceği yazarların özelliklerinden bahsetti. “Okunmasını istediğim yazarların, özgün ve üretken olmasına azami dikkat ediyorum.” diyor. Hoca, okuyanların okuduklarından yeni bir şeyler öğrenmelerini istiyor.

Cengiz Aytmatov´un yanı sıra, Mustafa Kutlu, Tarık Buğra, Sezai Karakoç, Nurettin Topçu, Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy, Cemil Meriç şimdilik okunan/okutulan yazarlardan bazıları. Daha okutulacak yerli ve yabancı çok sayıda yazarın olduğunu söyledi. “Sivil Girişim” olarak yapılan bu faaliyete “Anadolu Mektebi” adı verilmiş. Sivil girişim tamamen gönüllülük esasına dayandığından bu faaliyete, yeni katılacak olanlar daha önce okunan yazarları da okumak durumundalar.

Sami Hoca bir konuşmasında gruba dâhil olacakların uymaları gereken prensipleri şöyle izah etmektedir.

Bu çalışmaya "EVET" diyenlerin uyması gereken hususlar şunlardır:

  • Bu çalışma kısa süreli olmayıp ömür boyu devam edecektir.
  • Meşakkatli ve özverili bir çalışmadır.

Bu faaliyeti yürütürken:

  • Çalışkan olmak,
  • Dürüst olmak,
  • Aile bağlarını kuvvetli tutmak,
  • Meslek ahlakında iyi olmak,
  • Yaptığımız işi külfet olarak görmemek,
  • Kendimize ve topluma faydalı olmayı karakter haline dönüştürmek,
  • Sahip olduğumuz sosyal çevreninde önemini bilmek,
  • Kitap okuma programının bize sağlayacağı bilgi birikimiyle karşılaştığımız her insanla konuşabileceğimiz bir konu bulmak,

Ayrıca bu okumanın ardından Sahip olmamız gereken özellikleri de şöyle sıraladı:

1-       Bencilliği ve kendimiz için yaşamayı bırakıp yerine bir büyük ideal için yaşamalıyız. (Kimsesizlere ya da lösemili çocuklara yardım gibi)

2-       Okuduklarımızdan edindiğimiz bilgi ve düşüncelerimizi muhakkak eyleme geçirerek, fikri inkişaf oluşturmalıyız

3-       Kendimize güveneceğiz. Kendine güven ise başarıya ulaştığımızda ortaya çıkar. (Panel hazırlamamızın sebebi özgüven kazanmamıza yardımcı olmaktır.)

4-       Sadık insan olacağız. Önce kendimize, sonra idealimize, dostumuza, ailemize, milletimize ve insanlığa sadık olacağız.

5-       Çalışmayı seven birer insan olacağız.

 

Kültürlü olmaya çalışmamızın öneminden ve yaşadığımız coğrafya ve sahip olduğumuz kültür geçmişi sebebiyle Mevlana´nın Mesnevisi ve Nizamülmülk´ün Siyasetnamesi gibi eserleri okumalıyız.

Ayrıca, Ramazan ayı içerisinde (her seferinde başka bir yayın olmak kaydıyla) mealiyle beraber 1 hatim, 1 de Peygamberimizle ilgili kitap okumanın öneminden bahsetti.

 

Bu gruba katılmak için sadece talebe olmak kâfidir. Talebelikte de Lise Üniversite ayırımı yapılmamaktadır. Okumanın çok da yaygın olmadığı ülkemizde böyle bir faaliyetin başlatılması takdire şayandır.

Bir dönem Konya Milletvekilliği de yapmış olan, elan Milli Eğitim Bakan Yardımcılığı görevini yürüten Orhan Erdem Bey de bu harekete yardımcı olmaktadır.  

HAREKET TANINIYOR

Yukarda okumak için verilen sürenin ardından panelin yapıldığından bahsetmiştim. Birçok ilde bu paneller yapıldı. Yapılmaktadır da. Panele ülkenin muhtelif şehirlerinden okuma grubuna dahil talebeler gelerek belirlenen yazarın belirlenen fikriyatı üzerinde konuşmaktalar.  Aksaray´da yapılan panele onur konuğu olarak davet edilen dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı bu girişimi çok beğenmiş olmalı ki, Bakanlık olarak destekleme/himaye etme kararı vermişler. Bundan dolayı Ankara başta olmak üzere birçok şehirde yapılan Mehmet Akif Ersoy paneline Milli Eğitim Bakanlığının yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı da destek verdiler. Yanlış hatırlamıyorsam iki günde sadece Ankara´da on bir ayrı yerde Akif paneli yapıldı. İsmi geçen bu Bakanlıklar mekânsal, ekonomik ve lojistik katkı sağlamanın yanı sıra fiilen Bakan ve üst düzey bürokrat olarak katılarak da desteklerini gösterdiler.

Sakarya´da mütevazı bir grupla başlayan okuma grubu 2012´ten 2017´ye şimdilik 28 ilde örgütlenmiş durumdadır. Panellerin yanı sıra birkaç günlük organizasyon oluşturulup ilgili yazarla alakalı film ve tiyatro gösterimi, şiir dinletisi, konser, gezi vb etkinlikler düzenlenmektedir. 

28 ilden belirlenen öğrenciler organizasyonun yapıldığı ilde bir araya gelerek aynı zamanda dostluklarını da geliştiriyorlar.

Anadolu Mektebi´nin başarılı olması temennisiyle; hareketin öncüsü muhterem Sami Güçlü Hoca´ya sağlık sıhhat ve başarılar dilerim.

SAMİ GÜÇLÜ; 1950´de Konya´nın Sarayönü İlçesi Kuyulusebil Köyü´nde doğdu. İlkokula köyünde başladı, orta ve lise tahsilini Konya´da tamamladı. Üniversite tahsiline İstanbul´da başladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi´ni bitirdi. Doktorasını aynı fakültede tamamladı. Akademik hayatına Sakarya Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi´nde başladı.1980´de İktisat doktoru unvanını aldı. 1989´da doçent, 1995´te İktisat Politikası Anabilim Dalı´nda profesör oldu. Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi´nde Öğretim Üyesi, Dekan Vekili ve Yardımcısı, Senato Üyesi, Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı.