Alkollü ölen kişinin dini durumu nedir? Alkolde bağımlılık yapan asıl etken nedir? Eskiler alkoliğe neden kız vermezlerdi?
Dünyada yaşamak, bir aile kurmak, sorumluluk sahibi olmak hakikaten zor işlerdendir. Özellikle ebeveyn olmak daha da zordur. Mutlaka nasıl bir insan olduğumuzun ortaya çıkması için imtihanlardan geçirileceğiz. Zayıf kaldığımız, depresyona girdiğimiz, işin içinden çıkamadığımız durumlar olacaktır. İşte böyle durumlarda nasıl bir tavır sergileyeceğiz? Ya acziyetimizi fark edip Cenab-ı Allah’tan yardım dileyeceğiz ve sabırla meseleyi aşmaya çalışacağız; ya da içinde bulunduğumuz durumdan kaçarak kurtulmanın yollarını arayacağız. Ama unutmamak lazımdır ki kaçıyorsak mutlaka kovalanırız. Dolayısıyla kaçmak yalnızca günü kurtarmak anlamına gelir. Madem alkol insanın aklını örtmektedir, aklımızı bir kenara koyup mesuliyetlerimizden kaçmamıza yardım edebilir. Kendimize sanal bir evren oluşturup oraya gideceğiz, orada elektrik faturası yok, çocuğun okul derdi yok, hiçbir sıkıntı yok, alkolün verdiği bir güven duygusu da var... Orada içe dönük mükemmeliyetçi bir duygu oluşmakta. Bu durumun o anki cazibesi çok iyi, kaçış çok güzel ama ya sonra aklımız başımıza gelmeye başladığındaki yoksunluk duygusu. O boşluk içmeden önceki durumdan daha da fazla hissedildiği için ki o boşlukla mücadele edemeyen kişi alkolden sonra oluşan daha büyük boşluğa düşmeme adına tekrar alkole yönelecektir, tekrar kendi sanal dünyasına kaçar ve tekrar tekrar kaçar... Ve nihayetinde bağımlı olduğu görülür.
İslam aklın örtülmesini yasaklamıştır. Çünkü birey aklı ile mesuliyetlerini yerine getirebilir. Zamanla alkol onu sosyal sorumluluklarından uzaklaştırır. Eskiler aile kurmanın birçok mesuliyetini yerine getirmek için mücadele edemeyen, bu sorumluluklardan kaçmaya çalışan, devamlı kaçış işinde olacak olan birine kız vermek istemezlerdi. Onun için ilk soru “Bu adam mesuliyetten kaçar mı?” sorusu idi. Bu soru alkol kullanıp kullanmadığını öğrenme maksadı ile sorulan bir soruydu.
İkide bir kendi dünyasına kaçan kişide antisosyal bir kişilik oluşmaya başlar. Bu kişi için toplumdan uzak kalmak artık daha güvenli bir eylemdir ve bunun yanı sıra kendi dünyasında özgüven sorunu da yaşamaz. Kaygı eşiği alkol vasıtası ile düşünce ayıldığında daha endişeli bir adam olur. Kendinin yetersizliklerini gören ailesine karşı alkol paranoyası başlar. “Acaba ben ailemin yanında zihnen bulunmadığım için kadınım başkasına bakar mı?” gibi sorularla bünyede gereksiz kıskançlık sendromları baş gösterebilir. Kişi uyurken beyni yüzde seksen çalışıp mutluluk hormonları ve diğer gerekli hormonları salgılar. Sarhoş insanlarda bu hormonlar algılanamadığı için sabah kalktıklarında sergiledikleri sinir ve yorgunluğun temel sebebi budur. Aklı örtülmüş bir insan nasıl araba sürebilir? Yapılan kazaların çoğunluğu, cinayetlerin belki yarısı, intiharların da yine önemli bir kısmı alkollü zihinlerin bir ürünüdür. Alkol içen sadece dışarıda bir bireyi öldürmüyor. Aynı zamanda kendinin ve ailesinin hayatla olan bağını koparıyor. Artık mutlu da olamaz. Mutlu olmak için, eğlenmek için alkol içip kendi dünyasına kaçmak zorundadır.
Yunus Emre’nin de dediği gibi;
Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere,
Yalan değil gerçektir ben gördüm tozunu.
Allah'ın yeryüzünde halife olarak yarattığı şerefli bir kişi birkaç basit duygunun peşinde heder oldu gitti...
NİCE ALAMUT KALELERİ VARDIR
Zevkinde esir olmuş insanlar, kullanılmak için en ideal insanlardır. İngiltere, Çin’i istila etmek için alkol ve uyuşturucu piyasasını Çin’de artırmaya çalışmıştır. Osmanlı’nın yıkımında da en etkili olan unsurların başında içki ve kadın zafiyeti gelmiştir. Halkı devlete isyana teşvik eden insanların çoğunluğu bu yollarla casus olarak elde edinilmiş, satın alınmış ve zevkleri karşısında ikna edilmiştir. Rusya’yı da böyle bitirdiler. Batılılar ile oturulup konuşulan masalar hep alkol masaları oldu.
Tabi buraya kadar yazılanlar alkolün psikolojik ve sosyolojik boyutunu anlatır. Belki de bir insan kendince mazeretler ve çözümler sunabilir ama inançlı insan açısından olaya bakmaya gelince...
ALKOLÜN DİNİ CEREMESİ
Bu hadis Kütüb-ü Sitte’de alkollü içkilerin zemmi bahsinde geçmektedir.
Allah’ın bir ahdi vardır. Söz veriyorum diyor, ben Allah isem Allah’lığıma ait bir söz veriyorum! Ahdim olsun ki (sizce Allah sözünde durmaz mı?) “İçki içen kimseye ‘tînetülhıbâl'i içireceğim!”
Ne kadar içki içmişsek bu dünyada onun karşılığı olarak “Ahdim olsun ‘tînetülhıbâl'i içireceğim. “Tinetülhıbal nedir?” diye peygamberimize sorulduğunda, Allah resulü “Cehennemde insanların vücutlarından çıkan şeylerdir.” Cevabını vermiştir. Sıcakta döner pişerken nasıl ateşin tesiri ile yağlar akar, cehennemde de insandan ter ve vücutlarının kızarmasından dolayı yağlar akacaktır ona “tînetülhıbal” denir.
Bu Allah’ın sözüdür Allah da sözünden dönmez. Ahdi vardır. Allah ciddidir. Şimdi ne kadar “tînetülhıbâl” içebileceğinizi düşünüyorsanız o kadar içki içebilirsiniz...
“Alkolde 10 kişiye lanet vardır. (Hammaddesinden şarap maksadı ile) sıkana, sıktırana, içene, ona şarabı sunana, (toptancısı taşıyanı perakendecisi) taşıyana, taşıtana, satana, satın alana, bağışlayana, bunun parasını yiyene.” (Tirmizi, Eşribe 6)
Evet, bu sayılan kişilere lanet edilmiştir. Lanet nedir diye sorulacak olursa, bir kimseye Allah’ın yeryüzünde yardımı kesmesidir. Yani dünyada yüzüne bakmamasıdır. Hatta halk arasında eşek bile sıkıntıda. Hayvan, taşımacılığını yaptı diye eşeğin durumunun bile vahametinden bahsedilir. Allah’ı kızdırmaya gerek yoktur. Binlerce helal içecek vardır. Şeytan haram olan on tanesini gözünüzün önüne getirir dayar.
ALKOLLÜ İKEN TRFAİK KAZASINDA ÖLENİN DURUMU
“Mümin, mümin olduğu halde içki içmez.” (Müslim, Kitâbu’l İman)
Büyük günahlardan olan alkolü kullanan kişi daha ayılıp tevbe etmemiş ise mümin değildir. Hadis, mümin bir kişi mümin olduğu halde içki içmez demiştir. Peki, içki içen kişi mümin değilse nedir? Bu konuda birçok görüş vardır ama elimizde bu cümlenin mefhumu muhalefesi nedir bilmiyoruz. Genel kanaat olarak kâfirdir diyemeyiz. Arasatta kalmış boş bir adam gibi midir?
Dünyadaki ölümlü trafik kazalarındaki alkolün etkisi istatistiklerde yüzde 75 olarak aktarılmaktadır. Bir mümin içki içti müminlikten çıktı evine giderken kaza yaptı, ya da eceli o güne yazılmıştı, o hal üzereyken Azrail Aleyhisselam geldi... O adamın hali ne olacak? Bütün ahiretini riske atacak. Ne olduğu bilinmeyen bir ebedi hayatı bir bardakla tehlikeye atacak adam ya çok cesurdur, ya da çok bilgisiz...
Velhasıl bir kez hayata geldik ve önümüzde bir ebedi hayat var. Vaziyet alırken iyi düşünmek lazımdır.