EDEBALİCE
SOSYAL DEVLET OLMAK
Ali İhsan TOSUN
[email protected]

Türkler ’de güzel bir anlayış vardır. Devlet; “Baba” olarak bilinir. “Devlet baba”; halkını koruyan, aç bırakmayan, her türlü sosyal ihtiyacını karşılayan demektir.
Batı’nın ‘sosyal devlet anlayışı’ bizden çok farklıdır. Onlar ülkelerinde vatandaşları için her türlü imkânı sağlarlar, vatandaşlarının huzurunu temin ederler; başka ülkeleri zalimce sömürmek, insanları katletmek pahasına!... Böyle sosyal devlet olurlar hem de en medenicesinden(!...) Oysa zalimdir, sömürücüdür, vahşidir Batı.
@ @ @
Tarihten ders alan milletler hata yapmazlar. Önünü daha iyi görürler. Çünkü “Müslümanlar aynı delikten iki kere sokulmaz!...
Fatih Sultan Mehmet'in vasiyetinde, devletin halkına karşı sorumluğunu sosyal devlet anlayışı içerinde irdelemekte fayda olduğunu düşünmekteyiz.
Orhan Yeniaras “Tarihimizin İlginç ve Şaşırtan Olayları” adlı eserinde Fatih; vasiyetinde; “İstanbul'u fetheden Allah’ın aciz kulu” olduğu mütevazılığını gösterirken “alın teriyle kazandığı paralarla satın aldığı, İstanbul'un Taşlık semtinde bulunan 136 bağ dükkânını aşağıdaki şartlar gereğince vakfettiğini” belirtir;
Gayr-i menkullerinin gelirleri ile İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eder.
Bu kişiler bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu hâlde günün belirli saatlerinde sokakları gezerler. Sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozları dökeler. Yevmiyelerini yirmişer akçe olarak belirler. İslam’ın temizlik anlayışının güzel bir örneği!...
Ayrıca on cerrah, on tabip ve üç tane de yara sarıcı ta¬yin eder.
Bunlar ayın belli günlerinde İstanbul'a çıkarak, istis¬nasız her eve vararak o evde bir hasta olup olmadığını sorarlar. Var ise ya tedavi ederler, tedavi orada mümkün değilse kendisinden hiçbir karşılık beklemeksizin darüla¬cezeye (acizler, yoksullar yurdu) kaldırarak orada tedavi ederler. Müslüman Türklerin insana verdiği değer!...
Allah korusun, herhangi bir gıda maddesi buhranı yaşandığında bırakmış olduğu yüz silahı, avcılara verilerek vahşi hayvanların yumur¬ta ve yavruda olmadığı zamanlarda hastaların gıdasız kalmasın diye avlanmalarını ister. Hastaların, yoksulların, kimsesizlerin beslenmesi için gerekli “sosyal devlet” anlayışı!...
Ayrıca külliyesindeki imarethanede şehitle¬rin hanımları ve çocukları ile Medine fakirlerinin yemek yemelerini buyurur.
Hatta yemek yemeye veya almaya bizzat kendileri gelmez ise yemekleri güneşin loş bir karanlığında, kim¬se görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürülmesini emreder.
“Sosyal devlet” anlayışı içerisinde şehitlere ve Medine fakirlerine verilen değer!... Oysa Medine fakirlerinin petrol zengini olan Ağababa Kralları bugün Yemen’de bir avuç Müslüman Arapları Amerika için katletmiyorlar mı? Amerika’yla “milyar dolarlık” silah anlaşması yapmadılar mı? Şimdi de Birleşik Arap Devletleri ile Suriye’de Amerika için “jandarmalığa” kalkışmadılar mı? YPG/ PKK’yi koruyuculuğa kalkışmadılar mı, yine Amerika, özünde İsrail için. Ya da Evangelizm, Siyonizm için!...
Dünyanın çeşitli yörelerindeki Müslümanlar aç bîilaç iken lüks içinde yaşamıyorlar mı? Allah’ın; hesabını sormayacağını mı sanıyorlar?...
@ @ @
İşin özü: devletler sosyal olmak zorundadır. Devletten beklenen köyünde, kasabasında, şehrinde yaşayan halkının rahat yaşamasını sağlamaktır.
Nevşehir’de AK Parti Nevşehir Belediyesi Başkanı adayı Rasim Arı’dan; Ürgüp’te Mehmet Aktürk’ten; Avanos’ta Şaban Toprak’tan Nevşehir’de, Ürgüp’te, Avanos’ta yaşama şansına kavuşmuş halkının refahı, huzuru için çalışacakları sözünü aldık.
İktidarı da arkasına alarak verdikleri sözü yerine getireceklerine inanıyoruz!... “Sosyal devlet” anlayışının gereğini yerine getireceklerine inanıyoruz!...