Haçlı Seferleri bitmedi.
Bitmeyecektir de…
Batıl ile Hak mücadelesi ilelebet sürecektir.
Haçlı Seferlerinin kökenine biraz gidilmek gerekirse; Avrupa Katolik Hıristiyanlarının Müslümanların yaşadığı Orta Doğu coğrafyasında bulunan kutsal topraklar üzerine Papa´nın talepleri ve vaatleri üzerine saldırılar düzenlediler.
Bu saldırıları 1096-1272 yılları arasında Kutsal Topraklar üzerinde askeri ve siyasi gücü ele geçirmek ve kontrolü elde tutmak amacıyla bu düzenlediler.
Kutsal Topraklar…
Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam için önem arz eden topraklar…
Günümüzde İsrail ve Filistin´in bulunduğu ve adeta kan gölüne dönen topraklar…
Arz-I Mev´ud yani Va´dedilmiş yer, va´edilmiş topraklar; Hz. İbrahim ve onun soyundan gelenlere verileceği va´dedilen topraklar. Kur´an-ı Kerîm´de “Bereketli arz” olarak geçmektedir. (el-Enbiyâ, 21/71)
Hz. Musa (AS.)´nın sözleriyle Allah´ın İsrailoğullarına mukaddes kıldığı belde bildirilmiş ise de bunun neresi olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ken´an ili olarak bilinen yer Filistin, Şam, Ürdün´deki Ken´an bölgesi yahut Kudüs şehri midir, bu hususta kesin bir bilgiye olunmadığı belirtiliyor. Ancak o dönemlerde bu bölgede büyük bir devlet hüküm sürdüğünden, israiloğulları buraya gelmek istememişler, bunun için de Hz. Musa´ya: “Git sen ve Rabbin, savaşınız; biz buracıkta oturacağız” demişlerdi. (el-Mâide, 5/24)
Bundan sonra İsrailoğulları´nın buraya gidemeyeceği, ancak bu bölgeye salih kulların mirasçı olacakları Hz. Dâvud‘a vahyedilen Zebur‘da belirtilmiştir: “Andolsun ki biz zikir (Tevrat)´dan sonra (Davud´a indirilen) Zebûr´da yazdık ki. “Arz´a (arz-ı Mev´ud ‘a) benim salih kullarım varis olur.”(el-Enbiyâ, 21/105).
Bütün mesele Salih kullardır. İfsat edilmilşler, Hak yoldan çıkmışlar, azıp sapmışlar, sapıtmışlar değildir.
Tarihten akıp gelen bu durum günümüzde de halen devam ediyor.
Birçok dinin doğduğu bu topraklar, Haçlı Seferlerinin yapılmasına sebep olmuştur, günümüzde de Arap-İsrail gerginliğine sebep olmaktadır.
Batılıların dost görünmeleri hiçbir şey ifade etmemektedir. İkiyüzlü haçlı dünyası bir yandan küstahça açıklamalarda bulunurken diğer yandan da ‘dost ve müttefik´ ülkeyiz mesajları verilmektedir.
Bunun için ülkemiz her yönden her açıdan gizli ve açık alçakça saldırılarla karşı karşıyadır.
Haçlıların en büyük hedefi Türkiye´dir. Bizlerin yapacağı şey niyetlerini okumak, attıkları adımları takip etmek ve duruma göre strateji geliştirmektir.
Üzerimizde gözleri var, ajanları ülkemizde değişik kılıklarla cirit atıyorlar. Biz de onlara karşı aynı oyunu oynayabilmeliyiz. Düşmanla baş etmenin yolu onu kilitlemektir.
Düşmanlarımızla baş etmenin yolları çoktur. En önemli bir yollardan birisi de Milli Birlik be bütünlüğü korumaktır. Bu son darbe teşebbüsü bu Yüce Milletimize birlik ve beraberlik içinde olmamızı en somut haliyle ifade etmiştir. İçimizdeki hain ve düşmanları son fert kalana kadar temizlemeli ve kendi Milli benliğimize dönmeliyiz.
Bunun başka bir yolu da yoktur!