Türk siyasetinin sembol isimlerinden Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel ve Turgut Özal hemen hepsi başkanlık sistemini istedi. Mevcut siyasi ve sayısal güçlerinin yetersizliğinden dolayı hiç biri de bu Anayasa değişikliğini başaramadı.

Çok partili sisteme geçtiğimiz 1946 yılından bu tarafa kendilerini ülkenin asli unsuru kabul eden, diğerlerini ikincilleştiren CHP zihniyeti hiçbir şekilde uzlaşı kültürünü benimsemedi. Ya bizim dediğimiz olur ya da sizin dediğiniz veya sizden gelen teklifleri yaptırmayız/kabul etmeyiz anlayışıyla hareket ettiler.  Son düzenleme gene CHP´nin tüm olumsuz girişim ve çabalarına rağmen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Ak-Parti´nin ortak girişimiyle gerçekleşti. Böylece büyük bir hayal gerçekleşmiş oldu.

Tekrar ifade etmek istiyorum. Cumhuriyet tarihinin en önemli oylaması bugün yapıldı. Adına  “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denen bu oylama yurt içinde ve yurt dışında ciddi tartışmalara sebep oldu. Söylenmedik söz, yapılmadık iş kalmadı. Belki de bu oylamanın en önemli yönü başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada yakından takip edilmesiydi. Takip edilmesinin dışında birçok Batı ülkeleri bizzat “HAYIR” için çalıştılar. Türkiye´den giden hayırcılara her türlü imkânı sağlarken, “EVET” için çalışacaklara da imkân ve fırsat vermemekle kalmayıp atlarıyla itleriyle de saldırdılar.

Her şeye rağmen şu tespiti yapmalıyız. Bu oylamada Türkiye %85,5 katılımla ciddi bir demokrasi örneği ortaya koydu. Bu katılıma rağmen Türkiye genelinde mini denebilecek bazı tartışmaların dışında hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Aylardır içinde bulunduğumuz olumsuz atmosfere rağmen alınan önlemlerin iyi olduğu anlaşılıyor.

32 ilde saat 16´da diğer illerde 17´de sandıkların kapanmasının ardından çok kısa bir sürede neticeler belli oldu. Elbette yapılan her yarışın bir kazananı bir de kaybedeni olacaktır. Zahirde her ne kadar bu seçimin kazananı az bir farkla da olsa “evet” taraftarları ise de oylamanın gerçek kazananı Türkiye´dir. Kesin olmayan sonuçlara göre sandıktan; 25 150 013 oy ve % 51.41 EVET, 23 770 203 oy ve  % 48.59 “HAYIR” çıktı.

İTİRAZ: Yapılan hemen her seçimden sonra bazı itirazlar olmuştur. Bu seçimde de oldu. CHP, HDP ve VATAN Partisi tarafından YSK´na itiraz yapıldı. Bu seferki itirazın gerekçesi sayımla meydana gelen itirazların yanı sıra mühürlenmiş ve mühürlenmemiş zarf ve oy pusulasından kaynaklanıyor. Bu itirazı anlamlı kılan, oylama sonucunun birbirine yakın olmasıdır.

Diğer yönden kaybedenlerin en büyük çabası seçimi itibarsızlaştırma gayretleridir. Nitekim geçmişte de birkaç defa vuku bulan zarf ve oy pusulası mühürleme ve mühürleyiş biçimi hakkında YSK´ya bazı itirazlar olmuş. Kurul o itirazlar hakkında karar vermiş. Alınan o kararlar da YSK arşivinde mevcutmuş. YSK Başkanı bunları da örnek vererek mevcut durum hakkında gerekli açıklamayı yaptı. Elbette böyle bir durum olmasa daha iyi olurdu. YSK 10-11 günlük itiraz süresinin ardından kesin sonuçların açıklanacağını belirtti.

Bu tür itirazı normal görüyorum. Kaybedenlerin psikolojik olarak taraftarlarına hiçbir şey yapmadı denmemesi açısından önemlidir. Hayırcıların itirazlarını kendileri açısından anlamlı kılan sebeplerden biri de AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) raporudur. Hayır´ın “Avrupalı Çalıştayları” tarafından tutulan raporda, oylamada bazı uygunsuzlukların olduğu dile getirilmiştir.

Unutmayalım. Kaybeden de kazanan da bu ülkenin insanıdır. Bugün kazanan yarın kaybedebilir, bu gün kaybeden yarın kazanabilir. Biz birbirimize lazımız ve birbirimizin yüzüne bakacağız. Batılılar bizi birbirimize düşürmek için bunları yapıyor. Tarih boyunca hep yaptılar/yapacaklar da. Dikkat etmeli ve bunların oyununa gelmemeliyiz.

Yukarda da ifade ettiğim gibi bu halkoylaması tarihimizin en önemli oylamasıdır. Bu seçim çalışmaları esnasında birileri (Ak-Parti, MHP, BBP) ben Başkanlık sistemiyle daha iyi işler yaparım derken; diğerleri de (CHP, HDP, PKK, KCK, AB, ABD vs.) hayır mevcut sistemi iyileştirmek suretiyle daha iyi işler yapılabilir, tezini ileri sürmektedir. Sonuç malum.

Seçim akşamı Ak-Parti´nin geleneksel “Balkon Konuşmasını” Başbakan Binali Yıldırım yaptı. MHP Genel Başkanı basın toplantısı yapmaktan ziyade üç sayfalık yazılı bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı da İstanbul/İstinye Huber Köşkünde halka açık bir değerlendirmede bulundu. CHP Genel Başkanı topladığı Parti Meclisinin ardından parti genel merkezinde çok kısa bir basın toplantısı yaptı. Orada iki hususa dikkat çekti. Kabul edilen bu oylamanın; ‘a- milli mutabakatı sağlamadığını, yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, b- mühürlü ve mühürsüz zarf ve oy pusulalarından dolayı oylamanın toptan iptal edilmesi´ gerektiğini söyledi.    

Tüm Türkiye vatandaşları gibi ben de o akşam geç saate kadar televizyon izledim. Sonuçları takip ettim. Yapılan yorumları dinledim. Gördüğüm gerçek şu: Bir defa toplum olarak ciddi anlamda politize olmuşuz. Yorum yapanlar da politikleşen halkın nabzına göre şerbet vermektedir.

Akşam en çok dikkatimi çeken hususlardan biri de tebrik eden ülkelerdi. Kimdi onlar! Birçok yönden Türkiye´den ve özellikle Recep Tayyip Erdoğan´dan beklentisi olan ve onun şahsında Türkiye ile iyi işler yapan ülkeler; Filistin, Tunus, Bahreyn, Katar, Azerbaycan vs.

Halkoylaması yapıldı ve neticelendi. İyi bakan iyi görür; iyi gören iyi değerlendirir. İyi bakalım iyi görelim ve birbirimizi sevelim. Birbirimize güvenelim. Yapılan oylamanın vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.    18.04.2017

Ahmet BELADA