EDEBALİCE
“GÖRDÜM”
ALİ İHSAN TOSUN
Şair İrfan Gündüz´ün “Gördüm” adlı şiiri!... Düşündürücü, bir o kadar da ibret verici akleden beyinler için.
İslam âleminin tevhid inancından ne kadar saptığını, bu işlerde kimlerin parmağının olduğunu en güzel biçimde anlatan güzel bir eleştiri. “Uzay çağında şeyhine tapan müridlerin, dağdaki ağaca bez asanların, kula kulluk edenlerin, parayla dinini satanların” eleştirisi!...
Bugün “tevhid” inancından saparak; şeyhlerine göre inançların belirleyenlerin eleştirisi.
‘Kur´an ve Sünnet´in değil; ‘Allah dostları(!)´ deyiminin arkasına sığınarak kendilerine göre din uyduranları eleştirmektedir Sarıhıdırlı Şair İrfan Gündüz.
Bakın neler görmüş benim gördüklerimi de gören şair “Gördüm” adlı şiirinde;
Şu ilmin uzayı fetih çağında
Mürîd olup şeyhine tapanlar gördüm
Cehâlet denen püsküllü belâ
Dağdaki ağaca bez asanlar gördüm
Seni benden beni senden seçme gel beri
Kula kulluk edip de olma serseri!
‘Bir´ değil miyiz biz Âdem´den beri?
Parayla dinini satanlar gördüm
Beni yargılayıp, dinsiz belleme
Çalışmak ibadettir, boşa terleme
Asılsız çığlıklarla verme velvele
Muska hanelere kilit vurup kaçanlar gördüm
Din tekkelerde değil açık Kur´an´da
O Kur´an ki senin aklın olanda
Akıllı ol gel dost kalma virânda
Hâşâ kendin melek sanıp uçanlar gördüm
İrfan ‘heyhât´ını içine gömdü
Ne inancından ne sözünden döndü
En güzel ikrarım işte bu sözdü
Cahilden ilime koşanlar gördüm
08.07.2009 İrfan GÜNDÜZ
@ @ @
Bugün televizyonlarda din adına ahkâm kesenleri görüyorsunuz. Her herzeyi yedikten sonra “Falan tarikatın filan koluna mensup olanların sorgusuz sualsiz cennete gideceğini; falan kişinin sohbetinde bulunmak bile ‘cehennemden kurtuluş vesilesi(!)´ olacağını müjdeleyenler (!) ne kadar haklılar (!) acaba!...
Kim Haklı!... Şair İrfan Gündüz mü, ‘cübbe savuranlar´ mı?!...
Aynı eleştiriyi ‘Cübbe Savuranlar´ şiirinde de dile getirmektedir İrfan Gündüz!... Üstelik 9 yıl öncesinden!...
@ @ @
İslâm; tasavvuf ve tarikat yoluyla Yahudilikten, Hristiyanlıktan ve diğer dinlerden giren bid´ât ve hurafelerden arındırılmalı; ilim ve teknolojinin ışığında Kur´ân ve Sünnet ile yeniden yorumlanarak özüne dönmelidir!...
Cumhurbaşkanımızın isteği de bu doğrultudadır!..