Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kapadokya bölgesine bağlanan Soğanlı ve Erdemli Vadisi, Kapadokya Alan Başkanlığının yetki alanına girdi. Soğanlı ve Erdemli Vadisi ile ilgili Tabiat Varlıkları Komisyonunca alınacak kararlar bundan sonra Kapadokya Alan Başkanlığı tarafından alınacak.
Muşkara Haber Gazetesinde Hilal Göktaş’tan aldığımız Resmi Gazete'de yayımlanan habere göre Cumhurbaşkanlığı Karamamesi ile, “... Kapadokya Alanına dahil edilmesine, 7174 sayılı Kapadokya Alanı hakkında kanunun 9. maddesinin 3. fıkrası gereğince karar verilmiştir."
Kararnamenin açıklanmasından sonra, Milletvekili Çalışkan, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Soğanlı ve Erdemli Vadisi de Kapadokya Alan Başkanlığımıza dahil edildi. 7174 sayılı Kapadokya Alanı Hakkındaki kanunun 9. Maddesinin üçüncü fıkrası gereği Soğanlı ve Erdemli Vadisinin kültürel varlıkların korunması, muhafaza edilmesi amacıyla daha önce Tabiat Varlıkları Komisyonunca alınan kararlar bundan böyle artık Kapadokya Alan Başkanlığımızca alınacak. Bu alan böylelikle Alan Başkanlığımızca yönetilecek.
Soğanlı Vadisi’ni hepimiz biliyoruz. Göreme Vadisi’ne çok benzer. Kaya oyma yerleri, MÖ’ye kadar uzanan bir tarihi vardır. Turistik amaçlı bir yerdir. Yöresel oyuncak bebeklerle ünlüdür. Erdemli Vadisi ise tamamen ilginç bir özelliğe sahiptir.
“ER DEMESİNLER” VADİSİ
Vadi, kuzeyden güney doğuya eğimli bir şekilde yer almaktadır. Vadinin, güney batı yönünde 90 derecelik bir kayalık bulunmaktadır.
Vadinin girişinde Bezirhane vardır. Bezirhane tahribata uğramış durumdadır. Zeminde, bezir çıkarmak için seten taşı bulunmaktadır. Hala bozulmamış şekilde yerde, taşlar arasında atıl durumdadır. Kaya oyma yapının ön kısmı uçmuş, kurtarılmayı bekliyor.
Bezirhanenin yanında, kaya oyma kilise vardır. Kilisenin de ön kısmı uçmuş durumdadır. Dipteki kısmı ise iyi, zamana direnç göstermektedir.
Sağlam kalan kilise duvarında 12 havarinin, 5 6 tanesinin, duvara niş şeklinde figürleri kazınmıştır. Hala capcanlı durumdadır. Vadinin yukarısına çıktıkça, kaya oyma yaşam yerleri bulunmaktadır. Vadinin ortasından küresel ısınmaya rağmen küçük bir çay şeklinde su akmaktadır. Bu suyla Erdemliler
bahçe sulamaktadırlar.
Karşı tarafta ise Erdemli’nin eski köyü yer almaktadır. 1950’li yıllarda, aşağıya düzlük alana taşınmışlardır. Taşınırken eski evlerini yıkmışlar, taşı ile yeni evlerini yapmışlardır. Eski evlerinin zemininde kaya oyma odalar vardır. Burasını depo olarak kullanmışlardır.
Erdemlili bir arkadaşla yaptığımız gezide, “Eski caminin nefis bir kokusu vardı. Köy İle birlikte taşındı. Taşlarıyla yeni bir cami daha yaptık ama bu nefis koku yok oldu.” dedi.
Belli ki dağın yamacında bulunan eski köyde, bol çiçek bulunuyordu. Biz bunu Temmuz sıcağına rağmen görebiliyorduk. Koku, bu çiçek kokusu olması gerekir.
MENKIBELERDE ERDEMESİNLER VADİSİ
Menkıbe; dini yaymak için yapılan olayları anlatan, halkın muhayyilesinde oluşan, olay anlatan sözlü ürünlerdir.
Erdemes Vadisi çin de böyle bir menkıbeden bahsedilir.
“Kadı Burhanettin, Kayseri'nin batısını fethederken, Erciyes'in güneyinden Karahisar’a (Yeşilhisar)” doğru, ordusun önünde, atına binili giderken, attan iner. Atının gemini tutarak dosdoğru yürür.
Bir müddet sonra yanına komutanlarından birisi gelir.
Cesaretini toplayarak;
“Hünlarım, nefer yoruldu. Aniden bir baskın olursa, halimiz nic’olur? Atınıza binseniz!..”
Kadı Burhanettin; tarihe geçecek şu sözü söyler:
“Bir yanımda Turasan Veli, bir yanımda Şıh Şaban Veli bulunurken, ben nasıl atıma binerim?”
Bunu bize Erdemlili arkadaş anlattı. Biz de telefona kaydettik, size anlatma gereğini duyduk.
Bu tür menkıbeler çok anlatılır.
Örneğin, Yavuz Sultan Selim’in, Mısır'ın fethine giderken, atından inip Sina çölünde yürüyüşünü düşünün!
Yine tarihi bir cevap olarak; “Peygamber Efendimiz önde, askeriyle yürürken, ben nasıl atıma binerim?!” dediğini düşünün.