Düşünün! 24 saat içinde, ne çok şey yaşıyoruz değil mi?
Nitekim bu mucizevî evrendeki ilerleyişin, zaman dilimlerinde başımıza gelecek veya gelmeyecek olayları düşünürken bile aslında bir nevi de olsa o olaylara ihtimal tanımışızdır.
Fakat dünya hayatındaki gidişatının çokta farkında olmayan insanlar toplumunun ve grubunun da çokta normal yüzdelik seviyesinde aynı olduğunu söylemekten düşünmeye fırsatları olmuyor.
Oysa şu 24 saat içinde insanlık adına, ne çok şey öğreniyoruz. Kanıksanacak gibi değil. Yaşadığımız evrende ne çok insan girip çıkıyor, hayatımıza ne çok tezler çürütülüp, ne çok hatalar ya da doğrular görüyoruz. Hem kendi açımızdan hem de bir başkası açısından. Kısacası bir ömür sığdırılabilir.
Ve evet, hayat gayesinin farkında olmadan hayatını sürdüren bir takım insanlar da bulunmaktadır. Kendisine tek bir odak noktası belirleyen, toplumdan uzak asosyal insanlardır.
Fakat 24 saat deyip geçmek, kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü bir hayat dersidir. Ve aslında bir sonraki günün muallimidir.
Her ne kadar da bir hayat gayelerinin saatlere indirgenmediğini yıllara tezahür etmesi gerektiğini, iddia etseler de maalesef bu literatürde yaşadıkları müddetçe geçerli olmayacaktır.
Gün, hafta, ay ve yıl her biri saniyelerden ibarettir. Örneğin; Yaşamak, aile, para, aşk, eğitim, kariyer, sağlık gibi geleceğe yönelik endişelerini ve kaygılarını yok etmek adına bir takım anlar; bizlere planlar yaptırır.Tabi ki bunun için uzun bir süreç gerek fakat temeli değil mi ki , o günün içinden geçen anlar?
Hep merak etmişimdir, insanların olaylara bakış açılarını.
Ancak halk tabiriyle at gözlüklü olmak, gerçekten oldukça muamma ! Sonra bir bakıyorum .Merak hissim nedense kamçılanmıyor.
Anormal bir durum benim için. Detaycı bir kişilik olarak keşfetmenin tadını alamıyorum. Veyahut cahil statü etiketlerine bürünme arzuları beni durduruyor.
Yani bir değişimi bile gözlemlemeye 24 saat yetiyorsa hatta daha az. Dönüp düşündüğümde o 24 saat önce her şeyin çok daha farklı olduğu gerçeği vuruyor, yüzüme. Belki de bazılarımız hayatın gerçeklerini deştikçe ürperiyorlar, kim bilir...
Fakat bir detayı es geçmek istemiyorum.
Her nasıl bir bakış açısına sahip olursak olalım, hayatın içinden geçip giden anları değerlendirelim.