15 Temmuz gecesi bir avuç asker içinde yuvalanan teröristlerin darbe girişiminin çok yönlü olarak ele alınmasında fayda vardır. Bu kalkışma Türk Milletinin bağrından yeni kahramanlar çıkarmıştır. Bu kahramanlardan biri olay yerinde şehir düşen Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Aksakallı´nın koruma astsubayı Ömer Halisdemir´dir.

     Halisdemir darbe girişiminin seyrini değiştirenler arasında adı geçenlerden en önemli vatanperverlerden bir yiğit Türk askeridir.

     O, işgal kuvvetlerinin İzmir´e ayak bastığında düşmana ilk kurşunu atan Hasan Tahsin ne ise o da odur.

    O darbecilerden vatan haini Tuğgeneral Semih Terzi´ye ilk kurşunu atan ve hainin alnından vuran bir yiğittir.

    Olay gecesi Tümgeneral Aksakallı ile Ömer Başçavuş ile aralarında şöyle bir konuşma geçmiştir:

    Aksakallı: Ömer; Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şehadet var. Hakkını helal et

    Ömer Başçavuş: Başüstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin...

    15 Temmuz kanlı darbe girişiminin kırılma anlarından birinin yaşandığı Özel Kuvvetler Komutanlığı´ndaki (ÖKK) tarihi olayı Tümgeneral Zekai Aksakallı anlattı. Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Aksakallı, darbecileri karargaha sokmamasını istediği, koruma astsubayı Ömer Halisdemir´in şehadetine varan emri gözyaşları içinde aktardı. Aksakallı Paşa´ya, Ömer Başçavuş´un ailesinin yanından gelir gelmez ulaşabildik. Paşa, "Ömer´in Mevlidini okuttuk dua ettik. Aile dimdik" dedi. O karanlık geceyi aydınlığa çeviren olaylar dizisi şöyle gelişti:

  Özel Kuvvetler Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Semih Terzi, 15 Temmuz´da görev gereği Silopi´de idi. 15 Temmuz sabahı ısrarla Zekai Paşa´yı aradı. "Kayınpederimin durumu kritik Ankara´ya gelmek istiyorum" dedi. Paşa, normal zamanlarda makul karşılayacağı bu talepten şüphelendi. Aynı gün darbeci General Terzi´nin eşi de bir bahane ile Zekai Paşa´nın eşini arayıp ikna etmeye çalışmıştı.

 

  Zekai Paşa için tuhaf gelen olay bununla da sınırlı değildi. Terörle cansiperane mücadele eden Zekai Paşa, sürekli arazide idi. O günü yakın arkadaşlarına şöyle anlattı: "Ben, son bir yıldır, düğüne bayrama gitmiyorum. Ancak kanser tedavisi gören bir arkadaşımızın düğünü vardı. Bana da görev verdiler. ´Komutanım, sizden başka kıdemli kimse yok. Genelkurmay adına hediye çekini siz takdim eder misiniz?´ dediler. Doğrusu tuhaftı. Çünkü Ankara´da benden kıdemli çok sayıda komutan vardı. Düğün salonuna girince şüphelerim daha da arttı. Hem kıdemli komutanlar oradaydı hem de salonda bulunmaması gereken kişiler de gelmişti. Hızlıca protokol görevini yapıp çıktım."

  Aksakallı´nın makam aracı, Külliye´ye giden yol üzerinde 3 araç tarafından sıkıştırılıyor. Aksakal Paşa, zaten tedirgindi ve yakın ekibini de önceden uyarmıştı. Darbe girişimcilerini atlattılar. Zekai Paşa, o gece bir kalkışma olduğunu Özel Kuvvetler Karargahı´nın da ele geçirilmek istendiğini öğrenir öğrenmez hem en güvendiği adamını aradı hem de karargahtaki nöbetçi subaylara ulaşmaya çalıştı. Tabii aynı anda, ÖKK´den en sadık adamlarına da silahlarını alarak komutanlığını önüne gelmeleri emrini verdi.

  Zekai Paşa, karargâhı aradığında, şok bir cevapla karşılaştı. Terzi, "Ben oraya geliyorum. Kışlanın emniyetini sağlayın, içeriye komutanlardan kimseyi almayın, gerekirse ateş edin" emrini vermişti.

  Zekai Paşa, "Siz görevden alındınız, artık Semih Paşa´nın emrini dinliyoruz" diyen albaya, "Emrimi dinlemiyorsun, FETÖ´cülerin emirlerini dinliyorsun, sen paralelcisin" diye bağırdı.

  İşte o anda Zekai Paşa   Koruma Astsubayı Başçavuş Ömer Halisdemir´i arıyor ve Ömer´e, "Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et!”

  Ömer Başçavuş, ölüm emrini alınca vakur bir sesle Zekai Paşa´ya, "Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin" dedi.

 

DARBECİLER KARARGÂHA GİREMEDİ

 Bu sırada darbeci General Terzi helikopter pistinden karargâha yürüyordu. 10 kişilik koruma ekibi etrafındaydı. Tam karargâh binasının girişinde ÖKK Koruma Astsubayı Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından durduruldu. Terzi ve korumaları "Karargâha giremezsiniz. Zekai Paşa´nın emri" demeye kalmadan kendisi etkisiz hale getirmeye çalışan özel time rağmen namlusuna mermiyi sürdüğü tabancasını çekti darbeci Terzi´yi alnından vurdu. Halisdemir ise 10 koruma tarafından ateş edilerek, başına ve vücuduna isabet eden 30 kurşunla şehit düştü.

Zekai Paşa darbecilerin yönetim merkezi Akıncı Üssü´nü yeniden alabilmek için İçişleri Bakanı Efkan Ala´dan direktif aldı. Ala, "Zekai Paşa, size başkomutan ve hükümet yetkisi veriyorum" dedi. Güvendiği arkadaşlarına, "Biz, terörle mücadele sırasında da bunların (FÖTÜ´cülerin) tavrını, isteksizliğini anlamıştık" diyen Zekai Paşa, "O gece, sadece Ankara değil, Ankara dışındaki birlik komutanlarıyla da görüşmelerimiz oldu, isyancıların tutuklanmasını sağladık" dedi.

    Eğer o gece Zekai Paşa ve emrini yerine getiren koruması Halisdemir darbecileri durduramasalardı çok kan dökülecekti.

    Zekai Paşa şöyle dedi, "Eğer Özel Kuvvetler Komutanlığı ele geçirilseydi, durum çok kötü olurdu, Allah korusun çok kan dökülürdü. Biz, bu adamları biliyoruz, bu adamlar korkak ve vicdansızdır! Şükürler olsun ki girişimleri başarılı olamadı. Çünkü bu millet eski millet değil. Çok büyük bir felaketi atlattık.

  Zekai Paşa, askerleriyle Gölbaşı´ndaki karargaha girdi ve cuntanın elemanlarını etkisiz hale getirdi. O dakikadan itibaren Genelkurmay karargahı ve Akıncı Üssü´nün darbecilerden temizlenmesi planını organize etti.

     Kahraman şehit Ömer Halisdemir´in kahramanlığı duyulmaya başlayınca  vatandaşlar Niğde´deki baba ocağına akın etmeye başladılar. Ogün, bugün vatandaşlar Ömer astsubayın mezarı başında dua ediyorlar. Bu dualar ve yarında devam edecektir ve kahraman şehit hayırla anılacaktır.

 Şehit Ömer Halisdemir´in adı caddelere, sokaklara verilmeye başlandı.Halk bu yiğidin adını askeri birliklerden birine de verilmesini istiyor.