Bu belki de bizzat benim yirminci yazım. Ulusalda yüzlercesi, akademisyenlerce de binlercesi yazıldı.

ŞU TÜRKÇEYİ YERLİ YERİNDE KULLANALIM YOKSA YOZLAŞA YOZLAŞA DİL ELDEN GİDİYOR.

Basit gibi görünmekle birlikte, yapılan hatalar yetkililer tarafından uyarılmadığı için yapanlar tarafından kullanılmaya devam ediyor.

Konuşma dilinde yapılan hatalar o anda geçip gidiyor ama ya yazılı basında, sosyal medyada veya televizyon ekranlarında altyazılarda yapılıyorsa. Editörlerin, idarecilerin bunu fark edip hemen uyarmaları ya da düzeltmeleri gerekiyor. Yoksa bir sonraki yazımda aynı hata tekrar edilecek ve belki de kalıcı hale gelecek. İşte sıkıntı da burada.

Bakınız birkaç örnek vereyim.

Sosyal medyada bir Türkçe öğretmeni derdini dile getiren bir mesaj yazmış, mesaj şu.

“ biri izah edebilirmi aceba türkçe öğretmenlerinin atamaları neden yapılmıyor.”

Yazıda dizgiden kaynaklanan bir hata yok aynen böyle. Be kardeşim başkası yazsa hadi neyse Türkçe öğretmenisin bir cümlelik metinde bile dört hata nasıl yapılır, sen öğretmen olduğunda yetiştireceğin öğrenciler nasıl olacak buradan belli işte.

Aceba-acaba, edebilirmi- edebilir mi, türkçe- Türkçe, sonunda soru işareti yok. Hadi bakalım nasıl olacak bu iş?

Milyonlarca izleyicisi olan, hani derler ya “deve dişi gibi” televizyon kanallarında alt bant yazısı olarak geçiyor hem de dakikalarca;

“FETÖ terör örgütüne mensup onlarca kişi gözaltına alındı. “

FETÖ zaten Fetullahçı Terör Örgütü demek değil mi? İkinci kez terör örgütü yazarsanız açılımı anlamsız olur.

Hele ne anlama geldiğini dahi bilmeden kullandığımız kısaltmalar.

“GSM firması yetkilileri.” Ne demek GSM?

“İki yüz liraya kadar ÇİP para kazanın” Ne demek ÇİP?

Hele ürünlerin adları şimdi onların adlarını yazsam başım belaya girer bakın reklamlara ürünlerin adlarının yüzde doksanı yabancı kelime. Niye?

Uluslararası işlerdeki yabancı kelimelerin beynelmilel olması gerektiğini bilirim ve anlarım ama diğerlerine o kadar anlayışlı olmamam mümkün değil.

Hele hele gençlerin dilinden düşmeyen KANKA, COOL, JANTİ, KARİZMA, PAMPA gibi Türkçe ile alakası olmayan kelimelere ne demeli?

Sadece bir akşam herhangi bir kanalda yayınlanan alt yazılara ve konukların kullandığı kelimelere bakın ne demek istediğimi ve meselenin vahametini daha iyi anlayacaksınız.

Türkçe´nin bozulmadan daha sonraki nesillere aktarılması için herkesin elinden geleni fazlası ile yapması gerekir. Lütfen birazcık özen ve dikkat.

Peyami Safa´nın şu sözü sanırım anlatmak istediğimin en güzel özetidir.

“Bir milleti yok etmek isterseniz, askeri istilaya gerek yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak, manevi değerlerini ve ahlakını yozlaştırmak kafidir.”