Son günlerde bu üç kavram o kadar çok gündeme geliyor ki üzerinden şöyle bir geçmek istedim.
Çok eskiden beri uygulanan karalama araçlarından biri cımbızlamadır. Konuşmanın bir yerinde sizin, konuşmanıza güç katacağını düşündüğünüz bir sözün oradan çekilip alınarak ve sözcük ya da sözcük grubu yalnız bırakılarak tam tersi bir algı oluşturulmasının adıdır cımbızlama.
Yani kısacası; bir paragrafın içerisinde anlam bütünlüğünden soyutlanmaması gereken bir sözün ya da söz grubunun yerinden çıkarılarak yalnız değerlendirilmesidir. Böyle de olunca esas söylemek istenilen düşünceden farklı, bazen de tamamen zıttı bir anlam çıkar.
Bilinen örnektir Nisa suresi 43. Ayette “Ey iman edenler, siz sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar ve cünüp iken –yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın…” şimdi bu ayetten altı çizili olan sözü cımbızlayarak haşa “Cenab-ı Allah ne diyor kuran-ı kerimde “namaza yaklaşmayın” diyor.
İşte budur ahlaksızca ve adice cımbızlamanın en güzel örneği.
Bu, sözcük budayarak savaşmak anlayışı başta da belirttiğim gibi yeni bir şey değil çok eskiden beri özellikle politika dünyasından binlerce örnek bulabilirsiniz.
Çarpıtma ise ahlaksız savaşta daha bir farklı yöntemdir. Rakibin işlediği konuyu o ya da bu argümanlarla istediğin yöne çekmektir. TDK açıklamasına göre de “yanlışa ve kötü duruma götürmek, gerçek anlamdan çıkarmak, saptırmak” şeklinde geçiyor. örneğin 2017 Anayasa değişikliği referandumunda evet ve hayır şeklinde iki bölüm vardı. Oylamadan kısa bir süre önce “bir kesim” “eğer “tercih” mührünü “hayır” kelimesinin üzerine basarsanız oyunu z iptal olur, onun için alt taraftaki boşluğa basın” diye çarpıtma yaparak insanları etkilemişlerdi.
Çarpıtmanın en etkili alanını fotoğraf oyunlarıdır. Sakıncalı kişilerin yanına intikam alınacak kişinin fotoğrafı foto-shop ile eklenerek servis edilir.
Manipülasyona gelince; kabaca bir bilgi ya da görüntünün bir kişi ya da kesimi kandırmak amacıyla değiştirilmesi, harekete geçirme veya etkileme denilebilir ki esasen psikolojide, ekonomide ve sosyolojide farklı farklı anlamlara gelir. Başkalarının algılarını, fikirlerini –aslında kişiye hissettirmeden- çeşitli taktiklerle aldatma ve değiştirmeyi amaçlayan sosyal bir olgudur.
Manipülasyonun en etkin kullanıldığı alan ise ekonomidir. Özellikle de borsa alanı. Konuya hakim değilseniz, sizi manipüle etmek son derece kolaydır aman diyeyim.
Velhasıl, bu üç kavramın da etik, ahlaki, insani yanı olmadığı gibi sonucunda eylemi yapan o anda kazanmış bile olsa “kul hakkından” kurtulma şansı sıfırdır.