Son bir kaç aydır Türkiye'de dövizin yüksekliğine endeksli olarak pahalılığın artması ile insanlarda geçim sıkıntısı son haddinde.
Bu kadar geçim sıkıntısı çekenlerin yanında bir de başka pencereden baktığımda inanılmaz bollukta şatafatta olan bir kesimde var canım Türkiye’mde.
Ben tanıştığım ya da tanıdığım insanlarla güncel sohbetleri çok severim özellikle gençlerle sohbet etmek sanki ufkumu açıyor ve beni tazeliyor gibi hissediyorum ve onların enerjilerini inanılmaz buluyorum. İşte o gençlerden biri genç bir doktordu. Doktor olmak için en uzun tahsil hayatı olan altı yılda tıp fakültesini bitirmiş sonra beş yıl uzmanlık yapmış yani tam 11 veya 12 yıl tahsil hayatından sonra tam tamına on iki yıllıkta doktorluk yapmış bu genç kardeşim le sohbetim sırasında, bana bir arabam vardı sattım bir ev almak için kredide alır bütçeme göre bir ev alırım diye ama satar satmaz döviz yükseldi ev paraları da yükseldi benim para pul oldu ne ev alabildim ne de araba tekrar diye üzgündü.
Ondan ayrıldıktan sonra sosyal medya hesabıma bakarken bir hanımefendi, üzerinde marka giysiler elinde marka çanta en az yirmi bin liralık çanta görünce hüzünlendim. Ne büyük uçurumdu insanlığa sağlığa hizmet eden yıllarca umutla okuyan bir gencecik insan üç kuruşa hizmet verirken evine bile bu salgında günlerce gidemeyen doktor kardeşim bu kadar zorluk yaşarken madalyonun diğer yüzünde markalar içinde poz verenler ....
Bu gün üzülerek bir haber okudum geçtiğimiz cuma günü tam 1.270 doktor yurt dışına gitmek için belge almış. Üç büyük tıp fakültemiz geçen yıl 1.113 doktor mezun etmiş biz ne yazık ki yetişmiş 1.270 doktoru hem de kendi alanlarında uzman hekimi kaybettik.
Bir vali 4 yıl okuyor emekli olduğu dakika telefonunu kapatıyor. Bir uzman hekim uzmanlığı da dahil olmak üzere 12 yıl okuyor ancak telefonunu ölünceye kadar kapayamıyor. Bu gidişle korkarım riskli branşlarda ameliyat yapacak doktor bulamayacağız. Uzman hekimlerimizi bir bir yurt dışına kaptırıyoz. Üç kuruş zam yapacağız diye biraz sevindirdiler arkasından iptal ettiler...
Yaaa işte canım TÜRKİYEM bir tarafta parayı serperek gösteriş yapan vasıfsızlar, bir tarafta gecesini gündüzüne katarak çalışan vasıflı beyinler.
Bu sefer karamsar ama gerçek tabloyu yansıtmaya çalıştım ama maalesef durum bu. Vah TÜRKİYEM vahhh.
Esen kalın....