Türklerin geçmişinde kurdukları sıfırdan tasarladıkları şehir Nevşehir. Osmanlı Sultanlarından Padişah lll. Ahmet 1720 şehirleşmenin medeni çevre ve onu tanımlayan unsurlarını Türk şehirlerine kazandırmak istemiş, bu yönlü girişimde bulunmuştur.
Bu medeni girişime o günün Sadrazamı Damat İbrahim Paşa önayak olmuştur. Parklar bahçeler, Konak ve Saray´lar inşa edilmiş. Eğitim öğrenim matbaa ve benzeri çağdaş kazanımlar bu dönemde yansıtılmak istenmiş. Bu yönlü medeni yaşamın öncü şehri de Nevşehir seçilmiştir. Nevşehir Damat İbrahim´in memleketidir.
İbrahim yaşadığı dönemde yüzünü medeni unsurlara dönmüş ve eğitim öğrenim gibi halkı kültürel yönden bilinçlendirmek aydınlatmak istemiştir. Ancak, o dönemin bağnaz tutucu çevresi buna izin vermemiştir. Bu girişim 1730 yıllarında lll. Ahmet´i tahtan indirilmesine İbrahim´inde katiline neden olmuştur. Osmanlı´da Lale dönemi olarak tanımlanan girişim böylece son bulmuştur.
Niye yazıyorum bunu, aslında çok bilinen bir vakıadır bu durum. Bu vakıayı başka bir pencereden değerlendirmek için. Nevşehir Türkiye´nin en demokratik, en medeni şehri olduğu gibi; milli ve manevi değerlerine bağlı, insani ilişkileri yüksek seviyededir.
Adli ve polisiye vakaların ülke genelinde en düşük olduğu bölgedir. Siyasi seçimlerde seçmeni Türkiye´nin politik nabzını tutar. Nevşehir Mv. Dağılımı ülke genelinin göstergesini teşkil eder.
Değerli kardeşlerim; Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed SAV. Efendimiz döneminde. Peygamberin yaşadığı şehir Mekke´nin sosyal yapısı insanının mizaç ve karakterinin çok sert, kaba ve haşin olduğu ifade edilir. Peygamberin hicret ettiği şehir Medine´nin Mekke´ye göre daha medeni insanlarının daha zarif olduğu o dönemde ifade edilmiştir.
Bugün Haç Ziyareti için O coğrafyaya giden Türk insanının çoğunun bölge için ifade ettikleri sosyal tanım şöyle. Bugünde, aradan bin beş yüz yıla yakın zaman geçmesine rağmen O topraklara giden Hacılarımız “Mekkelilerin hala Medinelilere göre sert, haşin ve kaba olduklarını Medinelilerin daha zarif kibar ve medeni olduklarını ifade etmekteler”.
Yani coğrafyaların kendine özgü değişmeyen iklim şartları olduğu gibi; coğrafyada yaşayan insanların, toplumun kendine özgü kültürel sosyal iklimi olduğu gerçeği yukardaki örnekte olduğu gibi kaçınılmaz.
Nevşehir´e Nevşehirliye selam olsun; umarım Nevşehir´i yöneten temsil eden şahıs ve kurumların Nevşehir´imizin bu yüksek karakterinin bilincinde olmaları kaçınılmaz.
İlerleyen gelecekte Damat İbrahim Paşa´nın mirası şehrimiz de korunacağı gibi şehir adına, tanımına uygun geliştirilip kalkındırılacaktır. Tabi burada Nevşehirliye, özellikle iktisadi birikim ve bilince ulaşmış hemşerilerimize sorumluluk düşmektedir, bu durum Nevşehir Spor´un gelişmesi içinde aynı.
Kapadokya bölgesi her geçen gün popülaritesini artırmakta bölge yerli yabancı Turist ziyaretçi sayısı artarak devam etmektedir. Bölgeye has coğrafi yapı ayrıca Nevşehir´in değerine değer katmaktadır.
Hoca arkadaşına hitaben “bana bir öğrencini refakatçı verir misin yapacağım seyahatte bana eşlik etsin, müsaade edersen“ demiş.
Adam arkadaşına bir öğrencisini mihmandarlık yapmak üzere vermiş. Hoca mihmandarıyla seyahati tamamlayıp emanet öğrenciyi yerine teslim etmiş. Mihmandar veren adam hocaya, talebesinden memnun olup olmadığını sormuş.
O´da iyide biraz çok konuşuyor geveze demiş. “Nasıl” Ben, adını sordum O, köyünü, kentini, babasını anlattı demiş. Bizde yazarak olur olmadık gevezelik yapmayalım. Seçim Arefesinde. Bayramdan önce bir yazı daha yazmayabilirim. Şimdiden Ramazan Bayramınızı tebrik ederim. Allah yaşattığı sürece lütfundan mahrum bırakmasın. İyi bayramlar.