Birleşik Devletler de olsanız bazı zamanlar yanlış At’a oynadığınız olur bu hayatın, yaşamın yanılgısı. Duyguları her ne kadar derine gömseniz de etrafınızda bulunan aklı bulanık insanlar sizi yanlış düşünmeye ve bu yönlü strateji geliştirmeye zorlar ta ki sonuçları size yansıdığı güne kadar katlanmak durumunda kalırsınız.
Diyeceğim o ki ABD Suriye’de Fırat’ın Doğu yakasında böyle bir durumla karşı karşıya ve de hiç bir haklılık gerekçesi. “ özellikle Türkiye’ye karşı” olmaksızın terör örgütleri ile yan yana beraber.
Önümüzdeki beklenilen, kaçınılmaz olası Türkiye’nin bölgeye yapacağı haklı Askeri operasyonu karşısında ABD, kaçınılmaz geri adım atmak durumunda kalacağı gibi bütün dünya karşısında bu akıldışı Terör birlikteliğini açıklayacak, mahcubiyetini giderecek bir açıklık da getiremeyecektir.
Türkiye davasında son derece haklıdır hiç bir ülke topraklarına, varlığına tehdit oluşturan terör örgütü ya da ülke karşısın da savunma hakkı gibi, meşru savunma gerekçelerinin gereğini yapması kadar doğal olamaz.
TERÖR-Ü DESTEKLEMEK- İLİŞKİLENMEK
Batı’da demokrasi var ve bundandır ki terör örgütü PKK ve yandaşları AB Parlamentoların da eylem yapabilmekteler. Şehirlerinde Terör Ofisleri açabilmekteler gösteri miting yapabilmekteler.
Türkiye’de demokrasi yok; bu yüzden Terör Örgütleri Ofis, Büro açamıyor. El-Kaide- Taliban Üyeleri Türk Parlamento’larında kürsü kullanamıyor; özgürlük ve özerklik gibi taleplerde bulunamıyor. Örgüt Militanları Türkiye’de Şehirlerde gösteri miting yapamıyorlar. Çünkü, Türkiye buna izin vermez.
Avrupa’da bağımsız yargı var ve bundandır ki bağımsız mahkemeler AB’li Siyasilere ve politikacılara “siz nasıl olur da bir Terör Örgütü mensubunu Parlamentoda konuşturursunuz“ der ve Savcılar, teröre/teröriste yardım ve yataklık etmekle suçlamada bulunurlar.
Batı’da İnsan hakları var; evet AB ülkelerinde insanların yurttaşlık hak ve hüviyetleri yasal koruma altındadır ve bundandır ki Fransa’da Sarkozy döneminde Paris’in banülyesinde yaşayan Afro kökenli Fransız yurttaşları yaşamak, insanca asgari hak iddia ettiklerinde Sarkozy, bu insanlara “gemiye bindirdiğim gibi geldiğiniz yere gönderirim dedi” ve bu yoksul insanlar, korkularından geçtiğimiz hafta Fransa’da ki SarıYelekliler eylemine katılmaktan da çekindiler...
•••
Türkiye’de İnsan hakları yok, neden biliyor musunuz; çünkü, AB’nin her koşulda kabul etmeyip sınırlarını kapadığı Orta Doğu, Asya ve İran, Irak, Afganistan, Ermenistan ve Batı Asya ülkelerinden gelen mültecilere sınırlarını açıyor. Suriyeliler dahil şu an da belki de Türkiye en az 5-6 milyon aralığında mülteciye ev sahipliği yapmakta. Batı’da birçok ülkenin nüfusu kadar
••••
Yazımı hazırladığım an itibarıyla ABD Askerlerinin Suriye’de Fırat’ın Doğu yakasında çekildiği haberleri gelmekte.
Doğrusu yerinde bir karar ama yetersiz Türkiye’yi yanına çekmek için çok daha fazlasını yapmak durumunda ve Türkiye, ABD’nin sözde değil özde müttefikidir ve bu böyle devam etmesi her iki ülkenin yararına olduğu kadar daha çok dünya barışının sürdürebilirliği için de vazgeçilmez zorunluluktur.
•••
Denizcilikte Korsanlık, haydutluk değil düzenli Askeri deniz birliği “ ülkeye, bir topluluğu temsilen” Deniz haydutluğu ayrı, korsanlar barışta ve savaş da belirli emir ve kuralları yerine getirmek üzere hareket ederler..
Haydutluksa ayrı, yakıp yıkmak- yok etmek ve gemiyi önemsemek sizin gerekirse denizin dibine göndermekten kaçınmamak.
Bunu niye yazıyorum, Kaptan köşküne çıkmak isteyenler gemiye zarar vermekten kaçınmalı.. unutulmamalı ki; Katan köşküne Gemiyi daha yaşanılır yapmak, daha hızlı yol aldırmak için çıkmalı değil mi.. haydutların gemiye çıkması gibi değil..
Demem o ki..
Önümüzdeki günlerde Türkiye’de yerel seçimler var ve birçok aday yerel de Başkanlık için yarışacaklar. Bu ve benzeri seçimler de ülkemizin değerleri ve güven tahsis ettiğimiz kurumlar yıpratılmamalı.
KARARLI KARARSIZLIK
MHP’si ikiye bölündü, özünde bir şey kaybetmeden.. Ülkücülerin beyni AKP’nin yanında yer aldı diğer, göğüs altı İYİ Parti oluşumu da. CHP ile birlik oluşturmakta.. bu durum da aslında demokrasi acısında gelişmişlik var sıkıntı yok..
Ancak dikkatimi çeken CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş’ın Ülkücü rozetini çıkarmadan CHP adayı olması ilginç..
Partiler, Anayasanın öngördüğü ölçüde yapılanmış siyasi örgütlerdir bu açıdan bakınca, iç tüzük yapılarının dışında birinin diğerinden farkı yoktur. ancak, Partiler tabanda seçmenin dünya görüşü ve yaşam algılarıyla biri diğerinden ayrılır..
bu bağlamdan bakınca Mansur Yavaş’ın Ülkücü rozeti, CHP’nin tabanında nasıl bir yer bulur bunu da zaman gösterecek.