Sayın başkan,
Daha önce iki yazı yazmıştım ama olumlu ya da olumsuz bir geri dönüş olmadığından okuduğunuzdan ya da danışmanlarınızca okunup size bilgi verildiğinden emin değilim. Diğer yazılarımda göreve yeni başlamış olmanızdan dolayı naçizane, size yardımcı olabileceğini düşündüğüm bir takım önerilerden oluşmaktaydı.
13.7 2019 tarihinde yapmış olduğunuz 100 günlük icraatlarınızı anlatan lansmanınızdan sonra birkaç konuyu dikkatlerinize sunmak istedim.
Her şeyden önce ilk yazımda bahsettiğim “sayın başkan işiniz zor çünkü çıtayı oldukça yüksek tuttunuz” tezimin hala arkasındayım lakin 100 günlük icraat sonrası bu hızla gidilen yolda bu yüksek çıtanın da aşılacağına olan inancımın pekiştiğini söyleyebilirim.
Tanıtım toplantınızın halka yansımasına gelince;
Hayvan kasabası, yeşil alanlara olan desteklemeler, alt yapı ve su meselelerine olan duyarlı yaklaşımlarınız göz doldurdu.
Lakin en önemli mesajlar neydi derseniz?
- Mal varlığınızı -daha önce de duymuş olmama rağmen- halkın gözünde “fakir ama gönlü tok” izlenimi vermiş olması.
- Beş yılsonunda dahi –kabul edilebilir oranlar dışında- kesinlikle bir artışın olmayacağını “varsa şayet bunun kul hakkı- olacağı yönündeki açıklamanız.
- “yemem de yedirmem de” şeklindeki herkesin gözünün içinde soktuğunuz dünyanın en güzel tehdidini halkın gözünün içine baka baka söylemeniz.
- Kimseyi ayırmadan halka hizmeti hakka hizmet düsturu ile birleştirmeniz
Ve benim gibi ömrünü yazmaya- okumaya vermiş insanlar için daha fazla okuyan Nevşehir sloganınız güne damgasını vurmuştur.
Geldiğiniz günden bu yana yönetimsel olarak almış olduğunuz kararlar elbette sizi ilgilendirir. Ancak bu millet ne çekmişse liyakatin yerini benim adamıma, iş bitiricilerin yerini “helal başkanımcılara” bırakılmasından çekmiştir.
Bu konuyu her hangi bir yere atıfla falan söylemiyorum. İş bitirici kadrolar sadece belediye için değil tüm kurum ve kuruluşlar için elzem tedbirdir.
Bir şeyde başarılı olmanın temel noktasının “inanmak” olduğu bilinci ile hareket eden her kurumun başarılı olması kaçınılmazdır.
Yaşadıkça hep birlikte daha nice 100 günler göreceğiz. Göreceğimiz her yüz gün, Nevşehir’i gerek ülke, gerekse dünya çapında bir marka şehir olma yolunda geliştirmesi dileğiyle kalan 1725 gününüzün azami verimlilikle ve başarıyla geçmesi dileğiyle.
Ha bu arada olumsuz olabilecek eleştiriler yok mu? Elbette var ama mizanda ağır basan yer olumluysa, daha önemsiz olan olumsuz şeyleri abartmanın şimdilik bir anlamı yok sanırım.