Doğudan daha doğudan geliyor ve bu yetmiyormuş gibi daha da doğunun kültürünün üzerine birde Arap, Fars  kültürünü ilave ediyoruz. Neymiş efendim 13 yaş kız çocuğu evlenmek. Evlenme,  boşanma hukuku gibi, birçok şark ve Arap  kültürü.

Bu çağ dışı kültürün etkisinden yüzlerce yıl geçmesine rağmen çıkmış değiliz. Neyse ki Osmanlı´nın  son zamanları Batıya yönelik değişim hamleleri yapılmış ancak, halkın, avamın tutucu taassup içeren dünya ve din algısı değişimin önünde büyük engel olmuş. Bu engeli aşmaya Padişahların da gücü yetmemiştir. Bu süreci tam batılılaşmaya yönelik değişimi gerçekleştirmeye Osmanlı`nın ömrü yetmemiştir.

Cumhuriyet´in kurulması ve devam eden devrimler ve tam Batılılaşma, değişim gerçekleşmiş ve bugün de bu değişime AB uyum yasalarıyla devam etmekteyiz. Bak görüyorsunuz arkadaşlar, bir milletin değişimi, modernleşmesi yüzyıllar almakta.

Durum böyleyken,  bu günler de özellikle gözlemlenen bir Osmanlı hayranlığı, Osmanlı duruşu sergileme gayreti var. Mana ve anlam vermek imkansız. İlk değişim hareketi II. Mahmut dönemin de Avrupalılaşma adımları atılmaya başlanmıştı. Halkın tebaanın aşırı derecede tutuculuğu ve yurttaşlık bilincinden yoksunluğu bu çalışmanın önünde büyük engel oldu, Padişah`tan önce.


Ne yapalım, Türklüğün taa Orta Asya´dan gelen Hakan`lık ´´tek adamlık´´ geleneği var. Cumhuriyet`in kurulduğu güne kadar, her şey Hakan`nın hüküm ve iradesinin güçlü olması ve sözünün buyuruk kanun niteliği taşıması gerekliği üzerine her şey yazılıp söylenmiş.

Hakan güçlü olur irade sahibi olursa Devlet de,  Millet de güçlü olur babından bütün o günün yazılı sözlü eserleri bu tanımı doğrulamak bu görüşü baskın kılmak için sözlü, yazılı yayın yapılmıştır. Bu eserler  Kaşgarlı Mahmut`un divanü lugatı`t, Kutad-gu Bilig Yusuf Has Hacib,  İbn Haldun`un Mukaddime gibi O günün bilge, düşün adamları bu yönlü ideal oluşturmuşlar,  o günün din alimleri d bu görüşü desteklemiştir.

Yurttaşlık bilinci Cumhuriyet dönemiyle öne çıkan bir kavram. Cumhuriyet`in amacı Devlet ve Devlet yönetene yönelik otorite değil. Yurttaş odaklı,  yurttaşların bilinç ve eğitim seviyesini artırmaya yönelik temel prensip edinilmiştir. Halk tabanından yukarıya çıkacak kültür, kalkınmışlık amaç edinilmiştir. Yöneten adam gittiğinde, Ülkenin seviye kaybetmeden varlığını sürdürme ve gelişmişlik ivmesini yitirmeme gayesi amaç edinmiştir.. Cumhuriyet`in kurucu babası M.Kemal Atatürk kurduğu Devleti her bakımdan gençlere emanet etmiştir. Ve asla doğma ve keza kendi fikirleri de olsa takılıp kalmak yoktur. Atatürk`ün temel görüş ve vasiyeti bilime, akla, inança ve tecrübeye dayalı  tutulan bir yoldur.

Ne yazık ki Cumhuriyet insanının hiç ilgi alanına girmeyen yurttaşlık bilinci, kişisel gelişim çok düşük kalmış seviye kazanmamıştır. Atanın kendi kaleme aldığı Nutuk, Cumhuriyet´in Kutsal kitabıdır. Gerçek yaşanılmış hadiselerin hiç katıksız kaleme alındığı kitap.
Batı kültürünün temellerini gelişen yurttaşlık bilinci ve onun kazanımları oluşturur.

Bizim coğrafyanın insanı dinin Kutsal kitabı Kuranıkerim´i de Türkçe mealinden okumuyor. O zaman okumadan bilmeden yurttaşlık bilinci nasıl gelişip kendine alan açacak, doğrusu çok garip.

Durum böyle olunca, meczup bir kısım cevreler kendilerine alan acar ve birçok da taraftar edinir.

CUMHUR İTTİFAKINDA SON DURUM  Siyaset, son günlerde Cumhur ittifakına kilitlenmiş durumda. İçi boşalan MHP kalan tüm varlığıyla ittifak için var gücünü kullanmakta. Dışı İYİ parti içi MHP olan cephede durum Bahçeli cephesinde olduğu gibi değil. İYİ parti Akşener liderliğinde Cumhur ittifakına oldukça karşı. O zaman, MHP`nin tabanı Akşener´in liderliğinde oluşan kitlece temsil edildiğine göre, Bahçeli´nin MHP´nin ne kadarını temsil ettiği ve ittifaka ne ölçüde katkı sağlayacağını zaman gösterecek. 

CHP cephesinde henüz durum netleşmiş durumda değil. Aslında, yeni oluşacak Başkanlık sistemi Çok Partili sistemi çok da ön plana çıkarmıyor. Mecliste oluşacak Milletvekili aritmetiğinden öte, Başkanın belirlenmesi daha öncelikli. 


Kılıçdaroğlu öyle bir hesap kitap yapmalı ki  AKP´nin büyük hesaplarla oluşturduğu ittifakın karşısında denge oluşturabilsin, seçmeni etkileyerek Başkanlık yarışında umut ettiği seviyeye çıkabilsin. Bu durum gerçekten büyük strateji gerektiriyor. CHP yalnız seçime gitse, her gün kan kaybeden BDP´yi yanına alsa, İYİ Partiyle ittifak etse dengeler nasıl oluşur. Terörü doğrudan destekleyen Mecliste PKK´nın açıktan propagandasını  yapan Partiyle ittifak CHP´ye yarardan daha çok zarar vereceği açık. Ancak CHP & İYİ Parti ittifakı, karşıt AKP ittifakına karşı daha kabul göreceği malum. 


ŞEKER FABRİKALARI SATIŞI  Demek ki özelleştirme sırası Şeker Fabrikalarına gelmiş gözüküyor. Açıkçası kişisel görüşüm Devlet Şeker, Çikolata ve benzeri Fabrika çalıştırmasın. Devletin işi Fabrika çalıştırmak değil. Yapılmış ve yapılacak özelleştirmelerin de kamuoyu çıkarları gözetilerek yapılması, marjinalliklerden kaçınılmasını temenni ederim.


Dikkat etmemiz gereken bir şey var ki; Global sermayenin yapısı  tamamen karlılık üzere kurulu ve geliri artırmaya yönelik kapital yapılar. Şirketler olarak değil Ülke olarak bu dev dünya şirketleriyle rekabet edecek birikimden yoksunuz. İlerleyen zamanda elden çıkarılan bu milli varlıklar gerekli ihtimam gözetmeden yapılırsa uzun vadede milli çıkarlarımıza aykırılık oluşturabilir.