Bugün 2 Nisan bence çok özel bir gün. Niye mi Dünya Otizm Farkındalık Günü. Peki otizm ne?
Otizm spektrum bozukluğu doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro -gelişimsel farklılıktır... Günümüzde nedeni bilinmemekle beraber bazı uzmanlar genlerden geldiğini söylerler. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu tespit edilememiştir. Otizmde cinsiyet ilgili farklı görülme sıklığı olmasa da erkeklerde daha fazla olduğu görülmüş araştırmalara göre.
Yıllardır yöremizde yaptığımız otizmli çocuklar kampında Türkiye’nin çeşitli illerinden otizmli çocuklarla ailelerini konuk ettik. Tam 13 yıl bu çok özel çocuklarla ve bunların aileleri ile birlikte onlardan çok şey öğrenme ve öğretme şansına sahip oldum. Birazda o gözlemlerimden bahsetmek isterim.
İlk yıllarda ekipçe fazla ne yapacağımızı bilemiyorduk fakat zamanla tüm ekip arkadaşım dostlarımla yavaş yavaş uzmanlaşmaya başladık.
Bu yavrularımızdan çok aileleri ne yapacağını bilmiyor bu çocuklardan utanıyor uzak duruyorlardı, çünkü doğdukları andan itibaren toplum içine girdiklerinde çocuklarına ve onlara kötü davranılmış ne yeme içme ortamlarında ne sinemada ne tiyatroda çevresindekilerin bakışları tutumları ve dışlanmaları onları hep rahatsız etmişti. Zaten özel çocuğa sahip olmak onları yoruyordu bir de toplumun davranışı onları son derece yıpratmıştı...
Kamp başındaki ürkeklikleri bizim yakın davranışımız ve böyle çocukların aslında bir şans olduğu ancak erken teşhisle bu yavruların deha olacağı gerçeği onları dış dünyaya tekrar döndürmeye yetiyordu.
Onlarla geçen bunca yıl da hatta ilk yıllardan itibaren yine anne yine kadın objesi ne yazık ki öndeydi. Nasıl mı? Anlatayım bu çocuklara otizm teşhisi konunca gerçekten annede baba da çok zor kabul ediyor benim çocuğum olamaz asla diyorlar ama ortada bir gerçek var kabul edip ne yapacaklarını bilirlerse çözüme ulaşmak neticede daha kolay. Bu ailelerde yuvayı anneyi yavruyu terk eden çabuk bıkan offff öffff diyen yine baba oluyor. Annenin mücadelesi başlıyor. Biz bu kamplarda bunu maalesef açıkça gördük...
Güçlü kadın yine rollerin en başında yavrusunu kanatlarının altına alıyor. Ve ne diyor ALLAHIM BENİM CANIMI EVLADIMDAN SONRA AL...
Bir de bu evlatlara sahip olmanın diğer yanından bakarsak. Bunlarda sağ sol beyin fonksiyonu yoktur.
Yani bizler sadece beynimizin tek yanını kullanırken onlar tamamını kullanabiliyorlar. Bütün beyin fonksiyonuna sahipler. Onlar bizim zihnîmizi okuma yeteneğine sahiptirler ve telepatik ilişki kurarlar.
Dokunulmaktan gözlerinizin içine bakılmaktan asla hoşlanmazlar.
Otizmli çocuklar ve aileleriyle alakalı o kadar çok anılarım var ki burada anlatmakla bitmez o kadar şanslı olduğumu düşünüyorum ki onlarla ve aileleriyle tanıştığım için hala dostluklarımız sürüyor. Kampımızda tanıştığım erken teşhis ve eğitim sayesinde piyanist olanları, mühendislik okuyanları iş kuranları duydukça inanın sevinçten gözlerim yaşarıyor.
Makalemi bitirmeden ünlü olan otizmlilerden bir kaçını vererek otizmli çocukları olan ailelere bir kez daha bir deha anne babalar olduğunu hatırlatmak isterim.
- Albert Einstein.......BİLİM ADAMI VE MATEMATİKÇİ
- Bil Gates.................MİCROSOFT KURUCUSU
- Steve Jobs...............APPLE İN ESKİ CEO SU
- Mozart...................KLASİK BESTECİ
Bu birkaç örnek yüzlercesi var...
Böyle bir günde son söz olarak şu söylemek isterim onları çok sevelim ve ailelerini üzmeyelim….
Sevgiyle hoşgörü ile sağlıkla kalın.....