Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesindeki edebiyat hocamız, kısa şiirleri çok severdi.
O’na göre şiir en kısa yoldan meramını anlatmaktı. Kafiye falan da önemli değildi.
Bir derste sadece iki satırdan ibaret bir şiir okudu. Şiir iki satırdı ama üzerine romanlar yazılabilirdi. Şiir Özdemir Asaf’ a aitti.
‘’Suya sabuna dokunmazmış Pise bak’’
Şair diyordu ki nemelazımcılık çok kötü bir şeydir. Suya da dokunacaksın, sabuna da dokunacaksın ki ellerin tertemiz olacak. Yoksa ömür boyu bana dokunmayan yılan bin yaşasın der durursun. O yılan bir gün mutlaka sana da dokunur.
Her yıl çalışan gazeteciler günü olan 10 Ocakta bir yazı yayınlarım; Takip edenler bilir. Yazı şöyledir;
‘’Gazeteci işi gereği muhaliftir.
Yapılan işleri seçilenlerin görevi olarak değerlendirir.
Yapılmayanların takipçisidir ki, onlar da yapılsın.
Asla iktidarlardan yana olmadığı gibi, muhalefetin de yapamadığı işleri yazar..
Yandaşlık, yalakalık, şakşakçılık yapmaz..
Kendi fikirleriyle haberi yorumlamaz..
Görevdeyken gazetecilikten başka iş yapmaz..
İhale almaz.. Aracı olmaz..
Asla eğilmez..
Gerekirse kırılır ve kalemini de kırar gider..’’
Gazeteci kamu adına görev yapar. Halkın elinde yöneticilere ulaşmak için dilekçeden başka bir araç olmadığına göre bunu alenen yazan, sorgulayan, cevap bekleyen ve sonuç alıncaya kadar takip eden kişidir. Başka bir deyimle halkın arzuhalcisidir.
Okuyanların
-Nerede o gazeteci dediklerini duyar gibiyim
Ben olması gerekeni yazıyorum
Ünlü edebiyatçı George Orwell şöyle diyor;
‘’Gazetecilik birlerinin yazılmasını istemediği şeyleri yazmaktır. Geri kalan her şey halkla ilişkilerdir.
Ben olumsuz giden her şeyi yazmayı görev edinen 44 yıllık bir gazeteciyim. Bundan sonra da böyle olacak.
Bu demek değildir ki doğayı, kuşu, kurdu, böceği, çiçeği, çocukları yazmayacağız. Yeri geldikçe özellikle Kapadokya bölgemizi ön plana çıkararak içimizi ferahlatan yazılarımız da olacak.
Görevini layıkıyla yapan yöneticilerin yaptıkları işleri de yazacağız. Ancak bu alkışlamadan olacak.
Alkışlamak halkın işidir. Seçtiği yönetici halkın verdiği vazifeyi kusursuz yaparsa bir sonraki seçimde yeniden seçerek ödüllendiren de yine halk olacaktır.
Yazılarımda muhatab kim olursa olsun, gönderdiği cevabı aynen yayınlarım Tekzip için hiçbir yerden karar getirmesi gerekmez.
Halkın her iki tarafın görüşünü de eksiksiz bilme hakkı vardır.
Eleştiri, tenkit, hiciv ne olursa olsun, hukuk içinde kalacaktır. Asla hakaret içermeyecektir. Bu nedenle darılmaca gücenmece yok.
Suya da dokunacağız, sabuna da
Osman Yüksel Şubat 2020 Avanos