AK Parti milletvekillerinin imzalarıyla verilen “mağdur ile failin evlendirilmesi durumunda ceza ertelensin” mealindeki önergesinin yine AK Parti milletvekillerin oylarıyla kabul edilmesi ve /fakat akabinde muhalefetin açık oylama talebi üzerine yeterli sayıya ulaşılamadığı için önergenin Salı günü meclise getirilecek olması şimdiden halk arasında infiale yol açtı.
Bir kere önergenin açık oylama sonucu yeterli sayıya ulaşamaması bazı AK Parti milletvekillerinin arasında da kabul görmediği anlamına geliyor.
Olayın zaten kendi çok vahim.
Tecavüze uğrayan zavallı mağdure zaten başına gelen korkunç olay nedeniyle hayatı kararmışken bir de tecavüzcüsü ile evlendirilme olayı kabul edilir bir şey değildir.
Bu konu eğer bizim anladığımız şekilde değil, Sn Bekir Bozdağ´ın anlattığı şekliyle tecavüzcülerle ilgili değil de özellikle aileler arasındaki bazı anlaşmazlıklardan doğan sebeplerle meydana gelen vakalar şeklinde anlaşılacaksa bu durumda da bazı sıkıntılar çıkacaktır.
Olay net bir tanımı olan konu değil ki.
Önergede kullanılan ifadelerden yola çıkacak olursak “Mağdur ve fail” kelimelerinin kapsam alanı o kadar geniş ki.
Kaldı ki mağdur olan kişi –yaş belirtmek istemiyorum çok iğrenç olur- çocuk yaştaysa ne olacak?
Zaten toplumsal bir yara değil mi çocuk yaşta evlilikler.
Tutun ki olay gerçekleşti ve evlendirildiler; bu evlilikten kim ne bekliyor Allah aşkına. Daha-okuması bile demiyorum- oyun oynaması gereken yaştaki çocuk evlense nasıl bir evlilik olacak?
Evlilik sadece iki kişi arasındaki bir akit olmaktan öte toplumsal bir olgudur. Oradaki huzur önce çevresine sonra da topluma yansır. Böyle bir evlikte sevgi, saygı, huzur, saadet olur mu?
Önce bir kişinin mağduriyetiyle başlayan bu durum giderek önce bir aileyi, sonra iki kişinin ailelerini daha sonra da onlarca belki yüzlerce insanı da içine alan bir huzursuzluk kaosu içine sürükleyecektir.
Ben bu yazıyı Cumartesi günü kaleme almıştım ve pazartesi yayınlanacak, Salı günü de tekrar genel kurulda görüşülecek ama en aklıselim karar Sn Başbakandan geldi konu muhalefet ile de görüşülsün dedi.
Bu durumu 5-6 milletvekilinin –hadi diyelim iyi niyetle- verdiği önerge olarak kabul edelim ama öylesine netameli ve suiistimale açık bir konu ki başımızda onca sıkıntı varken her boyayı boyadık da bir fıstıki yeşil mi kaldı diyesimiz geliyor.