Bu olgu yeni bir şey değil. Tarihin hemen hemen her devrinde siyaseten aldatmak ve aldanmak vardır. Genel anlamda “kumpas” kelimesiyle özdeşleşse de kumpas esasen tornacılıkta kullanılan bir ölçme aletidir. Yakıştırma özelliği sanırım onun sıkıştırma özelliğinden geliyor.
Kumpaslar, terör olaylarında kullanılan entrikalar, siyasette koltuk elde etmek için oynana oyunlar, iktidar mücadelesindeki entrikalar ve daha neler neler.
Tarihin ilk suikastçısı Hasan Sabbah olarak bilinir ama sonrasında Karmatilerin entrikaları inanılmazdır. Sultan 2. Abdülhamit’e düzenlenen suikast de bir kumpastı. Tarihteki inanılmaz kumpasları Yavuz Bahadıroğlu “Kumpas Tarihi” adlı kitabında ayrıntılarıyla yazmış. Tavsiye ederim.
Truva savaşının kazanılması bile bir kumpastır esasında. Yanıldın mı bittin işte. Başiş atın dişine bakmazsan, o atın neler yapacağını da hesap etmiyorsun demektir.
Kumpasların temelinde ya iktidar hırsı vardır ya para ya şöhret ya da ganimet. Yani maddi kazanç. Öyle olunca hırs ve gaddarlık sınır tanımaz elbette. Bunun dinle imanla milli değerlerle hiç alakası yok. Gerçek dindarlar ya da gerçek milliyetçilerinse zaten böyle bir derdi yok. Derdi olanlar bunlarla alakası olmayanlardır.
Yüzüne takacağın ve seni gizleyecek bir maske buldun mu tamamdır kumpas için. İlk zemin hazırlanmıştır bile. Gerisi zeka ile komitacılığın birleşmesine kalmıştır. Zeka kelimesini bilerek kullanıyorum çünkü bu işleri tezgahlamak öyle normal zeka ile olmuyor. Kılı kırk yaran hesaplar gerekiyor. Gerçi biraz da şans ve zaman da önemli.
İşte en yakında yaşadığımız 15 temmuz gereceği var. Eminim karanlık odalarda aylarca yıllarca kurulmuş bir kumpastı ama yılların birikimi birkaç saatlik hata veya hesaplanamayan bir olayla bozuluverdi. Ergenekon ve balyoz kumpasları da öyle. Gerçi bunlar biraz farklı çünkü çok uzun vadeli hesapların kumpası değildi onlar. Telaşa düşmüş bir güruhun palas pandıras şişirmesiydi. Belki de korku ve endişenin getirdiği hatalardı.
Son gelişen olayların ardında da bir entrika ve kumpas olduğu kesin. Birileri birilerini yanılttı. Hatanın büyüğü kime ait? Kumpas nerede kuruldu? Ne amaçlanmıştı? Sonuçta ne elde edilecekti? Bu soruların hepsine bir yanıtımız var tabi ama çok değil kısa bir süre sonra netleşecektir zaten. Belki de asıl amaç başka ki ben esasen buraya dikkatinizi çekmek isterim.
Hani meşhur bir “cambaza bak” hikayesi vardır ya. Bence biraz bizi cambaza baktırıyorlar. Bu işin arkasından başka hesaplar da dönüyor olabilir. Eğer kumpas varsa bu işin FETÖ kumpaslarına benzer bir yönü olduğu kesin ki eğer bu oyunun kurgusu CHP içinde olmuşsa tek diyeceğimiz şey eyvah eyvah.
Çünkü böyle olursa yakın bir tarihte CHP yönetimi veya bizzat Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi beni kandırdılar diyecektir ki o zaman bundan önce “bizi kandırdılar” söylemlerine bir daha kimse laf edemez CHP’de.