Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan´ın bu günlerde sıkça dile getirdiği bir konu bu. Peki neden gündeme geldi.

Misak-ı milli esasen kurtuluş savaşının yedi maddeden oluşan bir manifestosudur diyebiliriz. 28 Ocak 1920 de toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisinde oy birliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubatta da deklare edilmiştir. Özelliği ise 1. Dünya savaşını sona erdirecek barış anlaşmasında Türkiye´nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içermektedir.

Peki neden yeniden gündeme geldi derseniz maddelerine bakmak lazım. İşte Misak-ı Milli´nin maddeleri.

1- Mondros Ateşkes antlaşmasına göre işgal edilmemiş topraklar Türk topraklarıdır.

2- Elviye-i selasete yani Kars, Ardahan ve Batum´da gerekirse halk oylamasına gidilmelidir.

3- Batı Trakya´da halk oylamasına gidilmelidir.

4- Araplar kendi geleceklerine kendileri karar vermelidirler.

5- Boğazların güvenliği sağlanırsa ticarete açılabilir.

6- Kapitülasyonlar asla kabul edilemez.

7- Azınlıklara sosyal ve siyasal dengemizi bozacak haklar verilemez.

Dikkat edilirse özellikle birinci ve dördüncü madde bu noktada çok önemlidir. İşte zaten Musul ve Kerkük konusunda eskiden beri huzursuzluğumuz da buradan kaynaklanıyor.

Aslında sadece Musul ve Kerkük değil güney doğuda neredeyse bir Trakya kadar daha toprak Misak-ı Milli sınırları içinde yer almaktadır.

1. Misak-ı millî sınırları 2. Günümüz Türkiye sınırları

Aslına Misak-ı Millinin temeli Erzurum ve Sivas kongrelerinde atılmıştı. Dolayısıyla bugünkü sınırlarımıza temel şekli o zaman verilmişti.

Şimdi asıl soru ve şu. Üzerinden 96 yol geçen ve o zamanın şartlarına göre şekillenen bu sınırlar şimdi neden gündemde.

Daha önceki yazılarımda da özellikle belirttim. Bu coğrafyada herkes ilerde kurulacak masanın etrafında bir sandalye kapabilmek, bu topraklarda kalabilmek için savaşa girmek dahil her şeyi göze alıyor. E şimdi bu noktada en çok söz söyleme hakkına sahip olan ülke Irak ve Türkiye´dir.

Eğer başta Irak olmak üzere diğer ülkeler de bizi bu masanın dışına bırakmayı planlıyorsa o zaman Misak-ı Milli de dahil bir çok argümanı sereriz gözlerinin önüne.