Kimine göre bu dünya, kimine göre ahiret.
Vatan için, devlet için, bayrak için, Allah için, sevgi için, aile için, şeref-şan için, namus için, yaşamak için, mutluluk için….
Herkese göre yaşamanın da ölmenin de bir ya da birden fazla sebebi olabilir.
Körü körüne, pisi pisine, hiç yoluna ölmek de var, bir amaç için ölmek de. Yani ölüp gitmek de var şehit olmak da.
Şehitlik elbette her Müslüman Türk insanının ulaşmak istediği bir mertebedir ama şehit olmanın da kuralları vardır elbet.
Şimdi; terör eylemlerinde kendini patlatan kişi şehit olacağına inanarak bu işi yapıyordur.
Bizim için terör örgütü sıfatı yemiş bir grubun ya da teşkilatın mensupları Müslüman olsa bile, amaçları masum insanları öldürmek olan bu kişileri öldürmeye giden askerlerimiz de yaşamlarını yitirdiğinde şehit olacağını bilir.
Şehitlik bir payedir, mertebedir ona ulaşabilmek için bazı şartlar gerekir.
Her şeyden önce bu vatanı korumak amacıyla ya da bu vatana hizmet etmek amacıyla görevinin başında ölenler bu mertebededir.
Allah yolunda ölenler bu mertebededir.
Son zamanlarda hiç hoşuma gitmemesine rağmen dikkatle takip ettiğim bir nokta var o yüzden bu konuya değinmek istedim.
Reina gece kulübünde ölen kişiler-görevli polis memurları hariç- terör olayı sonucunda öldüklerine göre şehit sayılır mı sayılmaz mı?
Şimdilik sosyal medyada görüyorum ama belki yakında televizyondaki tartışma programlarında daha detaylı tartışmaya başlanacak.
Kimine göre bundan önce terör olaylarında ölen sivil insanlar nasıl ki şehit sayıldılar, burada ölenler de sayılmalı-yabancılar hariç kalan 11 kişi-, kimilerine göreyse gecesi bilmem kaç yüz dolar olan bir mekana giden, alkol alan, dans ederek eğlenenler terör eylemi sonucu ölseler bile şehit sayılamaz.
Abesle iştigalin en güzel örneği yaşanıyor. Bana göre yukarıda söylediğim özellikler dışında kimin hangi şehitlik kata layık olduğuna biz karar veremeyiz onun için bizim hedefimiz Aydın Atçalı efe Kel Mehmet´in dediği gibi Devamı devlet Nasibi cennet.