Bir süre önce yeni Alay Komutanımızla ilgili samimi iyi dileklerimi dile getirmiştim, sağ olsun O da telefonla arayarak yazımla ilgili duygularını ifade etti.
Açık söyleyeyim çok da alışık olmadığımız durumlardır bunlar. Şayet bir kişi yada kurum hakkında olumsuz şeyler yazarsanız hemen anında aranır ya sitem duyarsınız ya eleştiri. Olumlu yazılardan teşekkür almak çok da rastlanır şey değildir gazeteci için.
Bizler olumsuz haber yapma aşığı değiliz ama olumsuzlukları yazmak ya da gündeme getirmek de gazetecinin temel amacı değil midir?
Bununla birlikte kişi, kurum ve kuruluşların doğru ve güzel işlerini de yazmak gerektiğinde alkışlamak da bizim görevimizdir.
İşte onlardan biri de Nevşehir valisi sayın İlhami Aktaş´ın yeni uygulamaya koyduğu AÇIK KAPI GÜNLERİ.
Her ne kadar çoğu belediye başkanının seçimler sırasında vaatlerinin birinci sırasında yer alan bu söylem her nedense seçimden sonra rafa kaldırılırsa da—Bu arada Göreme Belediye Başkanı Nuri Cingil´in hakkını teslim etmeliyim çünkü ne zaman çat kapı ziyaretine gitsem bir kere kapısının kapalı olduğunu görmedim--.
Esasen olması gereken de bu değil mi?
Resmi kurumlarda gizlilik olur mu?
Ha tamam çok özel durumlar da vardır ki bu istisnai durumlarda kapının kapalı olmasında bir beis yok zaten ama bu yılda kaç kez olur ki?
Belki de kapılarının en kapalı olması gereken yer valilik makamıdır.
İşte Çoğu belediye başkanlarının, resmi kurum müdürlerinin ve oda sahiplerinin örnek alması gereken gerçek davranış modeli de budur.
Bu konuyla ilgili geçmişte onlarca yazı kaleme aldım. Her seferinde makamlar illegal meselelerin konuşulduğu yerler değildir neden kapalı olur ki? Diye de serzenişte bulunmuştum. Konuyla ilgili sadece birkaç daire müdüründen çok da tatminkar olmayan açıklamalar almıştım.
İşte bu tabuyu Sayın vali İlhami Aktaş kırdı.
Pazartesi günleri randevu dahi almadan derdi olan herkes gidip görüşebilecek.
Benzer uygulamaların tüm belediye başkanlarına kurum müdürlerine örnek olması dileğiyle.