Yerel seçimlerden çıkan sonuç sonrası, gerek merkezde gerekse ilçe ve beldelerde herkes bir beklenti içerisine girdi. Değişen koltukların, eskiye göre nasıl bir performans sergileyeceği merak konusu. Henüz erken olmakla birlikte beklentilerin gerçekleşeceği yönünde algı oluşturanlar da var, beklemede olanlar da hayal kırıklığı yaşayanlar da. Bunun sebebi kişilerin beklentisi ile doğru orantılı olduğu muhakkak.
Şahsi beklentisi olmayanlar daha çok sosyal gelişmişlik ile alakalı. Daha önce yönetimlerden görmedikleri hamleleri doğal olarak yeni yönetimden beklemekteler. Umarız herkesin beklentisi gerçekleşir.
Salt yerel yönetimlerden bir şeyler beklemek doğru değil aslında. Kalkınmışlık, sosyal gelişim ve farkındalık yaratmak, ildeki gerek özel gerek tüzel gerekse devlet; her kurum, kuruluş ve sivil toplum kurumlarının ortak derdi olmalı.
Sanırım memleket sevdalısı olmanın özü bu olsa gerek.
Kurumlardan söz etmişken, pek çok kurumda değişikliklere gidildi. Bu değişiklikler kurumlara ve ile nasıl bir değişim getirecek bunu zamanla göreceğiz. Hayırlı olsun amacıyla ziyaret ettiğimiz kurumlardan yapacakları çalışmalarla ilgili edindiğimiz izlenimlere bakılırsa önümüzdeki yıllarda güzel gelişmeler olacak.
Bunlardan biri de il özel idaresi.
Genel sekreterliğe getirilen Kamil Duru. İki dönem belediye başkanlığı süresinde beldesine kattıkları, bireysel ilişkileri, yönetim becerisi test edilmiş hepimizin yakından tanıdığı biri.
Belediyecilikle, kurum yöneticiliği aynı olmamakla birlikte, edinilen tecrübenin hayata yansıtılması açısından isabetli bir tercih olduğu muhakkak.
Herkesin doğal olarak ilin en üretken kurumundan beklentisi farklıdır. En temel görevleri olan en ücra yerlere kadar hizmet götürme işi asli görevidir bu tamam. Ancak yıllardır oradan beklentimiz biraz daha farklıydı. Farklıydı diyorum çünkü bir ilin kalkınmışlığı sadece yolla, suyla, kanalizasyonla, çevre sorunlarının çözümü ile olmuyor. Belediyelerle, muhtarlıklarla, valilikle ve her kurumla ortak bir koordinasyon içerisinde, topyekûn hamleler içeriyor.
Bu hamlelerin bir de-- her ne kadar asli görevi olmasa da—sosyal projelere destek vermesidir. İşte ben şahsen yeni genel sekreterliğe getirilen Sayın Kamil Duru’da bu detayı yakaladım.
Yaptığımız kısa bir görüşmede, en ücra köylere kadar tanıma heyecanını, bununla birlikte o köylerdeki sosyal değerlerin envanter altına alınması gerektiği izlenimini ve bunların mutlaka kurum bünyesinde kurulacak bir ekiple ele alınmasının zaruri yetini büyük bir mutlulukla dinledim.
Herkesin bir derdi var, değirmencininki de su demişler. Bizim de beklentimiz bu işte ne yapalım.
Söylenilenlerin unutulmaması, en kısa zamanda da hayata geçmesi için gerekli adımların atılması dileğiyle.