İstiklal savaşından bu güne kadar varlığını en üst seviyede sürdürmeye çalışan Anadolu’nun yazılı gazeteleri bugün ülkemizin de içerisinde bulunduğu ekonomik durum karşısında varlığını maalesef zor şartlar altında devam ettirmeye çalışıyor.
Her yeni gün yeni sıkıntılarla uyandığımız ekonomik dar boğazdan en fazla etkilenen sektör olarak döviz kurundaki artışlarla birlikte maliyetlerini karşılayamaz durumda olan Anadolu Basını yani yerel gazeteler olarak hepimiz büyük ölçüde olumsuz şekilde etkilenmekteyiz.
Çağımızın getirdiği internet ortamı ve sosyal medya yerel gazetelerimizi her geçen gün zor duruma sokmakta.
Bizlerde devletimiz gibi kesinlikle dezenformasyona karşıyız. Lakin bu dezenformasyonu yaratan yerel gazeteler değil bugün kü sosyal medya ağlarıdır.
Bugün bütün yerel gazetelerimizin internet ortamında haber merkezleri mevcuttur, ve basılı gazetelerimizle doğru orantılı olarak yayın yapmaktadır. Gazetelerimiz hepinizin bildiği gibi Basın İlan Kurumu tarafından düzenli olarak denetlenmektedir.
İnternet ortamının; ulusal sınır tanımayan olgusu, hızlı erişimi ve geniş paylaşım kolaylığı sağlaması, dağınık, çok değişkenli ve dinamik küresel ağ yapısı nedeniyle kullanıcıların kimliklerini gizleyerek yasa dışı iş ve eylemlerini hayata geçirmesine fırsat tanıdığı artık bilinen gerçekliktir.
Dolayısıyla sahte isim ve hesaplarla yasa dışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncedeki kişilere, her hangi bir alanda rakip gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak, nefret ve ayrımcılığa zemin oluşturmak amacıyla kullanıldığı durumlarda internet, düzenleme yapılması gerekli alan olarak yeni yasada haklı olarak yerini almıştır.
Devletimizin alanda ki yükümlülüğü, temel hak ve özgürlüklerin korunacağı ve aynı zamanda ifade özgürlüğünün de güvence altına alınmasını sağlayacak düzenleyici bir rol üstlenmelidir. Bu konuda devletimize olan güvenimiz tamdır.
Ayrıca TBMM Genel Kurulu’nun gündeminde olan, kamuoyunda "Dezenformasyon Yasası" olarak bilinen "Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" içerisinde yerel basılı gazetelerin haklarının korunacağı şekilde bir düzenleme yapılmasını öngörmekte ve istemekteyiz.
Yeni kanunla İnternet gazeteciliğinde Son 2 yılın tüm arşivi muhafaza edilecek! İnternet haber sitesinde yayınlanan tüm içerikler, Cumhuriyet Başsavcılığı'na gerektiğinde teslim etmek için doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde 2 yıl süreyle muhafaza edilecek. Oysa iki yıl sonra o haberden bir emare kalmayacak. Sorgusu bile yapılamayacak, ama basılı yerel gazetelerde yayınlanan haberler arşiv olarak hep elimizin altında olacak.
Bildiğiniz üzere gecikmelide olsa Resmi İlan tarifesine 1 Mart 2022 tarihinde yapılan zam bugün itibariyle döviz kurundaki yüzde 100 artışla birlikte; akaryakıtta yüzde 350, personel maaşlarında yüzde 95, devletin bir türlü çözüm bulamadığı gazete kağıdında yüzde 100’ü geçen artış ve toplamda ülkemizdeki yüzde 78’i geçen enflasyon rakamları ve 1 Temmuz da asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk ara zam yüzünden yerel gazetelerimizin sorunları her geçen gün artmakta ve şehirlerin arşivi olan bir çok yerel gazete kapanmakla yüz yüze kalmıştır.
Bugün kü şartlarda her türlü gereksiz harcamayı yapan yerel gazetelere bütçe ayırmayan yerel yönetimler ise bu durumdan adeta memnunmuş gibi davranmakta ve gazetelerimize destek sağlamamaktadır. Oysa ki onların haberlerini ve duyurularını yapanlar şehirlerindeki yerel gazetelerdir. Yerel basılı gazeteler de hiçbir güvencesi olmayan internet sitelerinin aksine şehirlerin arşivini oluşturmaya devam etmektedir.
Bir kamu görevi yapan ve Anayasal güvence altında olan kitle iletişim sahasındaki yerel gazetelerimiz Basın İlan Kurumu mevzuatı eli ile düzenlenmekte, denetlenmekte ve desteklenmektedir.
Denetlenemeyen internet medyasında ve sosyal ağlarda yazılıp çizilen yalanlar dolanlar iftiralar asla yerel gazetelerde olmaz.
Bütün bu yukarıda saymış olduğum ekonomik koşullara istinaden resmi ilan tarifesinin yeniden yüzde 50 zamla güncellenmesi zorunluluk arz etmektedir. Bütün bu gelen iyileştirmelere istinaden Basın İlan Kurumu’nun bu konuda acil olarak toplanarak olumlu bir karar alması sektörde yapılacak iyileştirme Anadolu basını açısından büyük bir can suyu olacaktır.
Devletten aldığı resmi ilan gelirlerini personel maaşı, sigorta primi, vergi, matbaa ödemesi, kurye dağıtımı personel istihdamı, büro sarf malzemeleri vb. iş ve hizmet dallarında fazlasıyla ekonomiye geri döndüren yerel gazeteler asla bir yük olarak görülmemelidir.
İcra müdürlerinin insiyatifine bırakılan İcra İflas ilanlarının tekrardan yerel gazetelere verilmesi sağlanmalı yerel gazetelerin en önemli gelir kaynağı kesilmemelidir.
Biraz önce söylediğim gibi; Yerel gazeteler resmi ilanlar haricinde yerel yönetimler tarafından ciddi anlamda desteklenmeli ve bir kez daha söylüyorum; şehirlerin arşivini oluşturan basılı yerel gazetelere gereken destek mutlak suretle verilmelidir.
Son olarak “şehirlerimizin arşivi olan Yerel Gazetelerimizi hep birlikte yaşatalım, sizlerin sesi olmaya devam edelim.”