Bugün mübarek Kurban Bayramının 1. günü.
Sabah erkenden kalkıp bayram namazımızı eda ettik.
Hemen sonrasında ailecek kabristan ziyaretine geçtik. Sırasıyla geçmişlerimiz için dualar okuduk.
Ve bir başka vefat etmiş akrabamızın mezarına geçtik. Tam yanı başında çiçekler arasında pırıl pırıl bir mekanda Şehit Polis memuru Furkan Demir’in de kabri bulunuyor.
İlk olarak bu vatan için canını teslim etmiş, canını feda etmiş şehitlerimiz adına Şehit Furkan Demiri’in kabrinin başına gelerek tüm şehitlerimiz için duamızı okuduk.
Duamızı yaptıktan sonra akrabamızın başında da dualarımızı okuduk.
Okadar çok duygulanmıştım ki bir an boğazım düğüm düğüm oldu.
Bir gazeteci olarak Furkan Demir’in şehit olma nedeni, memleketi Nevşehir’e getirilişi ve yapılan tören aklıma geldi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde polis ekibini taşıyan aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede şehit olmuştu polis memuru Furkan Demir.
İki kız kardeşi ve eşi polis ünüforması giyerek şehidimizin başında duruyordu.
Adeta bir Furkan gider bin Furkan gelir dercesine sessizce haykırıyorlardı düşmana karşı.
Ne büyük ne güzel bir mertebe ki şehitlik insan hem üzülüyor hem gururlanıyordu.
Bugün kabri başında yanılmıyorsam kız kardeşlerinden biri eşi ve çocuğu ile birlikte Furkan Demir’in kabri başında hüzünlü bakışlarla bakıyor sanki sessizce onunla konuşuyorlardı.
Rabbim onlara sabırların en yücesini versin.
Dikkatimi kardeşinin çocuğu çekti. Zaten pırıl pırıl olan kabrin etrafını elinde bir fırça ile temizlemeye başladı. Çocuk hem gülümsüyor hem de süpürüyordu. Uzunca süre izledim çocuğu.
Bizler onlar için ne yapsak az gelir. Elimizden gelen bir şey olmadığı için de bizimde acizliğimiz ortaya çıkıyor. O çocuğun gözlerindeki pırıltı beni çok etkilemişti. Ve oradan ayrıldık.
Bu vesile ile bugüne kadar vatan topraklarınının savunucusu olan, bayrak mücadelesi veren tüm şehitlerimizi bu mübarek günde bir kez daha anarak ruhları şad olsun diyorum.
Kurban bayramınız kutlu olsun.
Kalın sağlıcakla…