Hatalıyı eleştirirken, doğruyu da taktir etmeli.

Bugüne kadar bir çok yönüyle eleştirdiğimiz, doğrusu için naçizane yol tarifi yaptığımız kurumlardan iyi ve güzel haberler aldıkça da alkışlamasını bilmek sadece bir gazetecilik meselesi değil herkesin görevidir.

Bir süre önce yeni atanan Milli Eğitim Müdürü sayın Murat Demir´e görevinde başarılar dilemek için gittiğimizde, naçizane birkaç önerim olmuştu ki onlardan biri de emekli olmuş öğretmenlerle ilgiliydi.

Emekli olmuş öğretmen ıskartaya çıkmış öğretmen değildir.

En az 25 yılını bu mesleğe adamış, şimdilerde ömrünün geri kalanını sadece huzur içinde geçirmeye çalışan bu insanlara Milli Eğitimin bir vefa borcu olduğunu hatırlattım.

Bu güne kadar ne yazık ki sadece 24 Kasım öğretmenler gününde yine sadece o yıl emekliye ayrılan bir öğretmene on beş dakika konuşma izninden başka hiçbir şey verilmedi. Oysa o insanlardan birçoğu bu mesleğe hayatını adadı. Bu gün Türkiye´nin kaderini tayin eden yöneticileri yetiştiren çoğu Hakk´ın rahmetine kavuşmuş değerli hocalarımıza bir Fatiha bile okunmadı bu güne kadar.

Oysa onlardan biri olan Adil Hoca, taa Nar kasabasından şimdi yıkılmış olan 30 Ağustos ilkokuluna kadar her gün yürüyerek gelir giderdi ve bir gün dahi okuluna geç kalmışlığı yoktu.

Oysa onlardan biri Osman Hoca´ydı İçe eğitim müdürlüğü binası olmadığı için Lale Caddesinde onlara tahsis edilen bir evin 2 metrekarelik odasına soba ile ısınmaya çalışırken aklına ikbal kaygısı hiç gelmemişti.

Oysa onlardan birileri Muzaffer Sofuoğlu, Hamza Çerci, Ali Mermerci, Mustafa Daloğlu, Fatih Yeşilöz, İzzet Doğan ve ve ve ve daha onlarcasıydı.

Ne yazık ki onlar yaşarken Milli Eğitim´den emekli olduktan sonra bir kez olsun anılmadılar. Birçoğunun bu konudan şikayet ettiklerine bizzat şahidimdir. Tüm öğretmenlerinde aynı düzeyde olduğunu söylemiyorum içlerinde elbette çürük elmalar da vardı onları Allah´a havale ediyoruz.

Yaşayan ve yaşı 80 üzerinde çok değil sadece 3-5 öğretmen kaldı şunun şurasında. Onlardan da bazıları ya hasta ya da evinden çıkmıyor.

İşte Milli Eğitim Müdürü ve beraberindeki heyet bu öğretmenleri ziyaret ederek onları bir nebze de olsa mutlu edecekler. Bunu bana ilettiklerinde çok ama çok sevindim çünkü ilk oluyor.

Bu vefa örnekleri sadece yaşlı öğretmenlerle sınırlı kalmayıp sıra ile kademe kademe aşağı inilerek diğer öğretmenlere ve öğretmenler gününde ise belki de en hafifi tüm öğretmenlere bir kutlama mesajı çekilmesi bile unutulmadıklarını gösterecektir.

Bunun bir adım ilerisini de bekliyorum o da Milli Eğitime okul bağışında bulunan, maddi destekte bulunan, arsa bağışlayan ve sınıf yaptıran insanlara gösterilmeli bunu da yaparsanız Nevşehir Milli Eğitim´in tarihine geçersiniz hocam.

Bu davranışınızla sizi alkışlıyor başarılarınızın devamını diliyorum haa bu arada şu hala görevine dönemeyen öğretmenleri de unutmayın bir çoğunun tek suçu çocuğunu okula göndermek şununla da bir ilgilenirseniz.