SİZCE BİZ İNSAN MIYIZ?
Konumuz insaniyet. Biliyorum hepimiz çok uzağız bu kavrama özellikle benim neslim ‘insanlık mı o da ne?’ diyebilecek kadar berbat bir durumda. Siz bu yazıyı okuyunca hemen ‘doğru insanlar hep böyle’ diyip karşınızdakini eleştirmeye başlayacaksınız ve böyle yaptıkça ya yalnız kalmaya ya da sahte arkadaşlıklara mahkum olacaksınız çünkü biz insanoğluyuz. Lakin ben bile bunu yazarken kendimi düşünerek ve eleştirerek yazıyorum. Peki neden okurken bunu yapamıyoruz?
Her neyse konumuza dönelim. Düşünün ki bu dünyaya binlerce hediye ile geliyorsunuz; gören gözler, duyan kulaklar, tadan bir dil, nefes alabildiğimiz burun, mutlu olabileceğimiz bir aile… Yahut yaradılıştan gelen bir his, idrak, şuur, ruh ve şeref. Peki bunlar karşılığında ne verdik. El-cevap; hiçbir şey !
Bizden sadece insan olmamız istendi. Biz bunu bile beceremedik. Bir varlığın kendisi olamaması nasıl bir gaflettir bilir misiniz? Hayır bilemezsiniz çünkü biz insan oğluyuz. Gözlerimizin önünde dul kalır kadınlar, çocuklar bizim yüzümüzden öksüz ve yetimdir, bizdendir isimsiz kahramanların mezarsız ve kefensiz kalışı, dünyanın yanışı, gözün ağlayışı, havsalanın almayışı bizdendir. Bazen düşünüyorum dünyada ki en zalim varlıklar bizleriz. Tecavüz olur izleriz, kaza olur izleriz, savaş olur izleriz…
Bize değmediği sürece her şeyi dört ayaklı varlıklar(!) gibi izleriz. Kimseye bir faydamız yoktur. Hayatta gayesiz, dünyada manasız yaşar gideriz. Lafa geldi mi biz her şeyiz. Çıkar oldu mu işin ucunda kimsenin kuyruğundan düşmeyiz. Bize ihtiyaç oldu mu yardım etmeyiz. Kaz gelecek yerden tavuğu dahi esirgeriz. Çocuğa değerde cüce, dünyaya zarar da yüceyiz. Çünkü biz insanoğluyuz.
Çok sordum herkese ‘biz insan mıyız ‘ diye. Eğer insan isek bu vahşet niye? Paran yoksa, gücün yoksa insanların gözünde bir değerin yoktur. Bilemiyorum belki bu halimiz çocukken yaşadığımız acılar ve burukluklardan kaynaklanıyordur. Yahut ailemizin bize adab-ı muaşeret kurallarını öğretmemesinden ve Allah korkusu, insan sevgisi aşılamamasındandır.
Lakin akıllanma zamanı gelmedi mi? Kendi hırs ve kinimizde boğulmamız yakın gibi görünüyor. Böyle giderse sizde çocuklarınıza ve torunlarınıza yaşanmaz bir dünya bırakacaksınız. Ve çektiğimiz sıkıntıları tüm neslimiz çekecek. Belki de bu durumumuz hayatımızda iyi kelimelere yer vermeyişimizdendir. Belki de iyi ve mutlu olmak istiyorsak iyi kelimelerle yaşamamız gerekmektedir.
Her neyse… Siz en iyisi ahreti bile düşünmeden yakıp yıkmaya devam edin zira gönlünüze ulaşamıyorum. Unutmayın bu dünyada en zor iş inan olmaktır! Selam olsun insanca ölebilenlere
MUHAMMET BARAN ASLAN