Nitelikli öğretmen yetiştirmek için öğretmen liselerinin yeniden açılmasının gerektiğini savunan Urgenç, “Öğrenciler bu liselere öğretmen olma arzu ve hedefiyle yerleşmeli, liseden mezun olduğunda hala aynı arzu ve hedefi koruyorsa, o zaman eğitim fakültesini tercih etmelidir.” dedi.
“AKADEMİDE VERİLEN BU EĞİTİM DE İKİ AYI GEÇMEMELİDİR”
Eğitim fakültelerinin sayısı ve kontenjanı azaltılmalı ve eğitim fakültelerindeki staj süresinin artması gerektiğini belirten Urgenç, “Eğitim fakültelerine yerleşen öğrencilerimiz son yılını tam zamanlı okulda geçirmeli, hala aynı arzu ve hedefi koruyorsa, KPSS’ye girmeli, başarılı olmalı ve ataması gerçekleştirilmelidir. Zaten bu süreçle yetişen öğretmen nitelikli öğretmendir. Ne mülakata ne de Milli Eğitim Akademisine ihtiyaç kalır. Biz Milli Eğitim Akademisi kurulmasına karşı değiliz ama bu akademi aday öğretmenler bakımından sadece adaylık eğitiminin karşılığı olmalıdır. Akademide verilen bu eğitim de iki ayı geçmemelidir. Yaz tatili sürecinde adaylık eğitimi tamamlanmalı ve 1 Eylül’de öğretmenler göreve başlamalıdır. Akademi de bu konuda mutlaka bir düzenleme yapılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
“YÖNETİCİ ATAMA SÜRECİNDE YAZILI SINAV YAPILSIN”
Milli Eğitim Akademisinin iki farklı fonksiyonu daha olduğuna vurgu yapan Urgenç, “Öğretmenlerin hizmet içi eğitimleri buradan yürütülecek. Şu anda MEB’in 8 ilde hizmet içi eğitim enstitüsü var. Milli Eğitim Akademisiyle birlikte bu sayı 30’a çıkacak. Bu güzel bir adımdır. Akademi hizmet içi eğitimde öğretmenlerin gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde faaliyette bulunmalıdır. Ayrıca yönetici eğitimleri de Milli Eğitim Akademisi aracılığıyla yürütülecek. Yıllardır sendikamızın talebi de budur: Yönetici atama sürecinde yazılı sınav yapılsın, başarılı olanlar yönetici akademisinde eğitime alınsın ve akabinde göreve başlatılsın. Dolayısıyla bu yöndeki talebimiz Milli Eğitim Akademisinde karşılık buldu.” şeklinde konuştu.
