Türk toplumu yüzyıllardır dini akımların etkisi altında kaldığı gibi bünyemizde yetişen din âlimlerimiz liderlik yapmış ve kendi başlarına bir ekol olarak etkileri asırlarca sürmüştür. Hele bunlardan biri vardır ki Mevlana Celaleddin ünü dünyaya yayılmıştır. Ondaki sevgi anlayışı ve zenginliğini gönüllerimize sığdıramayız.  Millet ve İslam felsefesi olarak sevgi ağırlıklı yaklaşımlar tüm dünyaya örnek olmuştur. Mevlâna, Yunus ve Hacı Bektaşi sanki birbirlerini tamamlayan unsurlardır. Mimari bu esaslara göre tezyin edilmiştir. Sadece insanlar değil doğa ve o mekânı paylaşacak mahlûkat göz ardı edilmemiştir. Kuşların yuva yapabileceği, barınaklar, su içecekleri yerler, fakirlerin ihtiyaçlarını giderebileceği yerler mimarinin bütünlüğü içerisindedir. Eğitim kurumları da sosyal, fen ilimleri ve musiki ile taçlandırılmıştır. Ne mutlu ki Yunus gibi bakan, Mevlâna gibi seven, Pir Sultan gibi sosyal hayatı akıl süzgecinden geçirerek topluma yön verme yönünde gayret gösterenlere. O örnek insanların, dâhilerin mekânları cennet ola. Mevlana Haftası nedeniyle Şiir Sofrası köşemde tasavvufi bir şiirimi paylaşıyorum gönül dostlarıyla. Saygılar efendim.
DOSTA GİDEN YOLUN OLSUN
Aydan arı yüzün ile
Kalpten bakan gözün ile
Gönül alan sözün ile
Dosta giden yolun olsun.
 
Azim eden dağlar aşar
Ham olan dergâhta pişer
Sapıtanlar menzil şaşar
Dosta giden yolun olsun.
 
Bahar,yazın,kışın ile
Hayal ile düşün ile
Her vakitte işin ile
Dosta giden yolun olsun.
 
İlim eyle Hak?tan yana
Zevâl gelmesin ey cana
Ol saflarda can yan yana
Dosta giden yolun olsun.
 
Elindeki güller ile
Duvaktaki teller ile
Kötü bilmez diller ile
Dosta giden yolun olsun.
 
Hakk?ı Hak bil Hakk?a yönel
Çevirme hiç, tut sen bir el
Kalmaz aşılmayan engel
Dosta giden yolun olsun.
 
Hakk?ı seven özün ile
Pişmiş olgun sözün ile
Kalpte gönül gözün ile
Dosta giden yolun olsun.