HAK - İŞ Konfederasyonuna bağlı Öz Sağlık - İş Sendikası 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
Nevşehir Devlet Hastanesi önünde toplanan sendikalılar adına konuşan Öz Sağlık - İş Sendikası Nevşehir Şube Başkanı Muhammet Fatih Mutlu, nereden ve kimden gelirse gelsin şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını belirtti.
Kadın cinayetlerine, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa ve güvencesizliğe son verilmesini istediklerini söyleyen Mutlu, “Günümüzde şiddet; fiziksel, cinsel, psikolojik, siber, ısrarlı takip ve ekonomik olmak üzere çeşitli türleriyle karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar, şiddete en fazla maalesef ki kadınların maruz kaldığını ortaya koymaktadır.” dedi.
“HAK-İŞ OLARAK BİZ SUSMAYACAĞIZ”
Son bir yılda Gazze’de 18 bin çocuğun, 12 bin kadının toplamda ise yaklaşık 45 bin insan katledildiğini ve 103 bin insan yaralandığını da belirten Mutlu, “Binlerce insan evinden, yurdundan edildi. Temel insan haklarından mahrum bırakıldı. Bu soykırım karşısında Dünya suskun olsa da HAK-İŞ olarak biz susmayacağız. Gerçeği haykırmaya devam edeceğiz. Ülkemizde son beş yılda 1585 kadın katledildi. Sadece 2024 yılının ilk 10 ayında 357 kadın öldürüldü.” şeklinde konuştu.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN BİR ACİZLİK OLDUĞUNU SAVUNUYORUZ”
HAK-İŞ’in kadınların örgütlü olduğu en büyük konfederasyon olduğunu aktaran Mutlu, “HAK-İŞ olarak kadın erkek hep birlikte haykırıyoruz. “Artık ölmek istemiyoruz.” Kadınlara yönelik şiddetin, hele de erkekler tarafından uygulanan şiddetin son bulmasını istiyoruz. HAK-İŞ olarak, emekçi kadınların işyerlerinde yaşadıkları şiddetin her türlüsüne karşıyız. Yapılan araştırmalar, kariyerleri boyunca kadın çalışanların yüzde 77’sinin en az bir kez şiddetin çeşitli türlerine maruz kaldığını, sendika üyesi olmayan çalışanların cinsel şiddete maruz kalma olasılığının, sendika üyesi olanlardan yüzde 8,3 kat daha fazla olduğunu göstermektedir.” Şeklinde konuştu.
TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİLER
Mutlu, kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için taleplerini şu şekilde dile getirdi, “Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, ILO C190 sözleşmesinin onaylanmasını ve ilgili sözleşmenin Sendikalar tarafından toplu iş sözleşmelerine uyarlanmasını, yerlerinde şiddete sıfır tolerans politikasının hayata geçirilmesini, “Şiddete sıfır tolerans” yaklaşımının bir devlet politikası haline getirilmesini, Kadın ve aile dostu işyerlerinin teşvik edilmesini, Sektörel çözümler üretebilmek için iş yerlerinde şiddet araştırması yapılmasını, Devlet tarafından ‘Çalışma hayatında şiddeti önleme ve izleme komitesi’ oluşturularak sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışma yapılmasını,
Eşit değerde işe eşit ücret verilmesi için kamu organlarınca denetimler yapılmasını ve caydırıcı önleyici tedbirlerin hayata geçirilmesini, Kadınları sendikal güvence altına almak, kayıt dışılığı ve cinsiyetler arası ücret açığını önlemek için sendikal örgütlenmenin teşvik edilmesini ve arttırılmasını, Bakım yükümlülüğünün, kadının omuzlarından alınarak, toplumsal mesele olarak görülüp bu çerçevede çözüm üretilmesini, Kendisine yönelmiş veya yönelmesi kuvvetle muhtemel şiddet veya taciz olayı nedeniyle hayati tehlikesi bulunan çalışanlara talebi üzerine; tayin, fesih, ücretli-ücretsiz izin ve esnek çalışma hakkı verilmesini, tekrar işe alımda öncelik hakkı tanınmasını ve kıdem tazminatının tam olarak ödenmesini, Güçlü bir toplumun inşası için aile yapısını güçlendirecek politikalar geliştirilmesini, iş, aile ve sosyal yaşamın uyumlaştırılmasına yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesini, talep ediyoruz.”