Başkan Demirbilek, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
HER ÜÇ KADINDAN BİRİ ŞİDDET GÖRÜYOR
25 Kasım’ın 1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslar Arası Mücadele Günü olarak ilan edildiğini anımsatan Demirbilek, “Kadına yönelik şiddet, kamusal veya özel yaşamda; kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan eylem, tehdit zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma, küçük yaşta evlenmeye zorlama, çocuk doğurmaya zorlanma, erkeğe bağımlı hale getirme gibi örneklenebilen davranışlardır. Bir insan hakkı ihlalidir.” dedi.
Şiddet türlerinin en dayanılmazının insan hakkına, yaşama hakkına yapılan saldırı olduğunu söyleyen Başkan Demirbilek, “Ülkede 2021-2024 yılları arasında 1067 kadın öldürüldü. Şüpheli kadın ölümleri 710 olurken, 2024 yılında ise 357 kadın öldürülmüştür. Her yaştan, her şehirden, her kültürden öldürülen 929 kadın belki de bu açıklamayı yaparken sayı arttı. Kadınlar bu hızla öldürülmekte. Şiddete maruz kalan kadın sayısı hakkında net bir bilgiye ulaşmak bile mümkün değil. Her üç kadından biri yaşı kaç olursa olsun şiddet gördüğü bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış durumda.” diye konuştu.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET NEREDEYSE MEŞRULAŞACAK GÖRÜNÜMDE”
Kadına yönelik nefretin dışa vurumunun görünür kılındığını vurgulayan Demirbilek, şu ifadelere yer verdi: “Kadına yönelik şiddet neredeyse meşrulaşacak görünümde. Giysisi, kendi düşüncesine, hayat görüşüne uymadı diye bir kadın, bir erkek saldırısına uğrayabilir hale geldiği ve bu saldırıyı meşrulaştırabilecek görüşlere sahip insanlarla dolu bir ülke. Bu ve benzer nedenlerin de etkisi ile kadınların yaşayabileceği ülkeler sıralamasında Anayasada kadın erkek eşittir yazılmış olsa da kız çocukları - kadınlar için eğitime ve istihdama erişmede zorluk hala devam etmekte. Ayrıca Dünya Ekonomik Formu Cinsiyet Eşitsizliği 2023 Raporuna göre 146 ülke arasında 124.sırada olmamız kadın cinayetlerinin artmasında etken olarak devam etmekte.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, gibi uluslararası sözleşmelere de taraf olan Türkiye’de yasal değişiklikler yapılmış olsa da sadece mevzuat şiddeti engellemeye yetmiyor.
Kadına yönelik şiddetle mücadele 25 Kasım ile sınırlı değil, sürekli olmalıdır, olmak zorundadır. Anayasa ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış olan; başta ifade ve örgütlenme özgürlükleri olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin ihlali niteliğindedir. Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği üyesi biz kadınlar; hukuktan aldığımız güçle kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizde demokrasiye, hukuka ve temel hak ve özgürlüklere sonuna kadar sahip çıkacağız.”