Yazının başlığına şaşıracağınızı biliyorum. Ama yavaş, yavaş bu ifadeye alışmamız gerekiyor. Çünkü Uluslararası Haydutlar Suriye Devlet Başkanına, Saddam`a uyguladıkları modeli uygulayacaklarını açıkladılar. Arkası belli... Türkiye`nin Haçlının yolundan gideceğine iyice kani olunca, Amerika, Almanya, İngiltere gibi haydut devletler ESAD gitsin dediler. Önümüzdeki günlerde Birleşmiş Milletlerin gündemine Suriye`ye ambargo teklifinin geleceği kesindir. Birleşmiş Milletlerden Suriye için bir karar çıkmayacağını Amerika da biliyor. Rusya ve Çin böyle bir karara karşı olacakları kesindir. Rusya Suriye`ye silah satar, Çin Suriye`nin önemli bir ticaret ortağıdır. Amerika NATO vasıtası ile işi halledeceğini düşündüğü için Türkiye`yi önceden hazırladı. Artık Türkiye Suriye`nin baş düşmanı oldu. Türk halkı hiçbir zaman Suriye düşmanı olmadı, ama Amerika`nın talimatlarından çıkamayan ve ne yaptığını bilmeyen bu iktidar, Türk halkını da Suriye`ye düşman yapar. NATO vasıtası ile Suriye`ye yapılacak bir müdahale için, Meclis kararına da gerek olmadığından, Erdoğan`ın Orduya bir talimatı yeterli olacaktır. Tabi eğer, Meclis dışı muhalefet engellemezse... Meclis içi ve Meclis dışı muhalefet engelleyemezse, kendimizi bataklığın içine atmış olacağız. Afganistan`dan bile 11 yılda çıkamayan Haydutlar dünyası, Suriye`den ne kadar zamanda çıkacağı hiç belli olmaz. Uzayan savaşların, hiç kimseye yararı olmadığı da tarihten bellidir. Sadece Suriye ile savaşan bir Türkiye değil, aynı zamanda İran ile de savaşan bir ülke haline düşeceğiz. Haclı ile birleşmiş, Müslüman halklarla savaşan Ilımlı İslam orduları bu savaşı kazansa bile ne elde edecektir? Amerika, Türkiye`nin ön cephesi olan Suriye cephesini düşürünce, Büyük Kürdistan-ı daha kolayca kurabilecektir. Ekonomik olarak çıkış yolu bulamayan Batı mafyası Türk devleti ile Suriye devletini birbirine düşürmeyi başardı. Ön Asya halklarının işi gittikçe daha da zorlaşmaktadır. Savaşın başında olmasa bile ilerleyen aşamalarında, Rusya işe mutlaka dâhil olacaktır. Ondan sonrasını tahmin bile edemiyorum.
Bülent ESİNOĞLU
[email protected]