Sirke denince akıllara hemen üzüm elma gibi meyvelerden yapılan sirkeler gelse de bunun onlardan biri olmadığını söyleyen Yeşil, “Odun sirkesi odun kömürünün üretilmesi sırasında ortaya çıkan bir yan üründür. Odunun retort denilen fırınlarda odun kömürüne dönüşümünde proliz işleminden sonra elde edilir.” ifadelerine yer verdi.

Nevşehir Belediyesinden içleri ısıtan ikram Nevşehir Belediyesinden içleri ısıtan ikram

Tarım danışmanı yeşil bilgilendirmesinde, “Buğdayda rozetlenme veya yeşil mozaikten patates nematoduna kadar pek çok bitki patojenine karşı kullanılabilirliğine yönelik tarımsal kullanımların yaygınlaştığı Japonya’da heryıl yüksek miktarlarda üretilen odun sirkesinin yarısı tarımsal amaçlı kullanılmaktadır.  Odun sirkesinin toprak kalitesini artırdığı, zararlıları yok ettiği, bitki büyümesini artırdığı ve bitki büyümesini düzenleyici olarak hareket ettiğine yönelik raporlarda bulunmaktadır.

Doğru miktarlarda ve doğru şekilde uygulandığında gübrenin alımını kolaylaştırır ve birçok hastalığın zararını azaltır, toprakta besin elementlerinin koşullarını düzenler, köklenmeyi artırır ve mikrobiyolojik populasyonu dengeler. Mikrobiyolojik populasyondaki değişim toprağa bağlı hastalıkları azaltmanın yanısıra, köklerin dayanma gücünü artırır bundan dolayı besin elementlerinin daha iyi alınmalarını sağlar.

Yapılan çalışmalarda odun sirkesinin Fusarium spp., Phytium spp. ve Rhizoctonia spp.(kök boğazı çürüklüğü çökerten gibi hastalıklara neden olan mantarlar ) gibi patojen etmenlerin büyümesini engellediği belirlenmiştir.

Bambu ağacından elde edilmiş odun sirkesinin marul, salatalık ve kolza bitkileri üzerine etkilerini belirlemek için yapılan denemede, odun sirkesinin 500 kez sulandırılmış uygulamasının kontrole göre yüzde 18.8 - yüzde 20.2 oranında verimi arttırdığını, ayrıca bitki boyu ve ağırlıklarının dakontole göre artış gösterdiği belirlenmiştir.

Odun sirkesinin yüksek asidite, etanol ve fenol içermesinden dolayı yüksek konsantrasyonlarda bakteri yok edici özelliği bulunmaktadır. Yapraktan odun sirkesi uygulamasında, bazı bakteriler direk temas sonucu ölür ve mikrobiyolojik populasyondaki değişimler patojenik bakterilerin yayılımına engel olurlar. Yaprak yüzeyinde oluşan asitlik de aynı zamanda yayılmayı da engellemektedir. Bunlara rağmen yapraktan uygulamanın en büyük etkisi ise yaprakların pestisitlere ve hastalıklara karşı dayanıklılığını artırmasıdır.

Odun sirkesi yapraktan uygulandığında yapraklar parlak ve koyu bir görünüm alır. Bunun nedeni fotosentezi teşvik eden odun sirkesindeki esterin etkisiyle klorofilin artmasıdır. Bu ester aynı zamanda şeker ve amino asit oluşumuna yardımcı olur, ürünün daha iyi tadı olmasına etki eder lezzeti arttırır. Sağlıklı yapraklar pestisit ve hastalıklara karşı daha dayanıklıdırlar

Ülkemizde Biyosit olarak odunsirkesi’nin bitki patojeni Şeker pancarı yaprak lekesi hastalığı etmeni Cercospora beticola’ya karşı etkinliğinin araştırıldığı çalışma sonuçlarına göre odun sirkesinin yüzde 0,5 dozu hariç tüm dozlarının fungus gelişimini yüzde 100 engellediği, yüzde 0,5 odun sirkesinin ise düşük (S13 ve S6) ve orta (AD4 ve AD23) virülensliğe sahip izolatların gelişimini yüzde 100 engellediği ancak virülensi yüksek olan (Ç7 ve AM17) izolatların gelişimini sırasıyla yüzde 77,4 ve yüzde 91,1 oranında engellediği belirlenmiştir.

Bu sonuçlar odun sirkesinin düşük dozlarının bile virülensliği yüksek olan şeker pancarı yaprak lekesi C. beticola üzerinde etkili olabildiğini dolayısıyla odun sirkesinin etkili bir biyosit olabileceğini göstermektedir.

Yine ülkemizde Odun sirkesinin farklı dozlarda buğday bitkisinin gelişimi ve toprak özellikleri üzerine etkilerinin araştırıldığı çalışma yapılmış çalışma sonucunda, Bitki boyundaki fark, bitkinin yaş ve kuru ağırlığı arasındaki fark, buğday bitkisinin azot kapsamları arasındaki farklar, toprağının toplam azot değerleri, toprağın amonyum ve nitrat azotu değerleri farkları önemli bulunmuştur.

Fosfor kapsamları bakımından ise tüm odun sirkesi uygulamaları toprağın suda çözünebilir fosfor içeriklerini kontrol toprağına göre önemli olacak şekilde artırmıştır.

SONUÇ OLARAK:

Biyosit olarak kullanılan sentetik ilaçların insan sağlığına zararlı etkileri olduğu için odun sirkesinin bakterisit ve fungusit özelliğinden faydalanarak bu zararın azaltılması yoluna gidilmelidir. Üreticilerin kullanımına sunulmuş piyasadaki kimyasal gübre ve ilaçlara farklı bir bakış açısı olarak sunulan odun sirkesinin etkileri üreticilere anlaşılır bir şekilde ifade edilmeli ve odun sirkesinin toprakların sürdürülebilir kullanımına katkı sağlamak amacıyla kullanımına yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.” ifadelerinde bulundu.

Muhabir: MEHMET GÜNAY