Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayça Uran Şan, AA muhabirine, okul çağındaki çocukların omurga sağlığının, kas-iskelet sisteminin korunması için doğru çanta seçimine ilişkin bilgileri paylaştı.
oğru okul çantası seçimi ve kullanımının çocukların fiziksel sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Şan, "Yapılan araştırmalar, çocukluk çağı döneminde uygunsuz çanta kullanımı, bel, boyun, sırt, omuz ağrısı, kol ve bacaklarda güçsüzlük, uyuşma hali, halk arasında omurga eğriliği olarak bilinen 'skolyoz', kamburluk olarak bilinen 'kifoz'un da aralarında yer aldığı çeşitli kas-iskelet sistemi sorunlarıyla karşı karşıya kalabileceklerini gösteriyor." ifadesini kullandı.
Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Şan, "Doğru sırt çantası kullanımı için çanta ağırlığının çocuğumuzun kilosunun yüzde 10'unu geçmemesi lazım. Çocuğumuzun 40 kilogram olduğunu düşünürsek kullanması gereken maksimum ağırlıktaki çantanın 4 kilogramı aşmaması gerekiyor." diye konuştu.
"Çantayı tek omuza takma veya çapraz kullanımdan kaçınılmalı"
Çantanın kullanım şeklinin de önemli olduğunu belirten Şan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okul çantasının iki omuz askısının bulunması, çantanın iki omuza takılması, tek omuza takma veya çapraz kullanımdan kaçınılması önemli. Tek taraflı veya çapraz asıldığında çantanın yükü, omurganın her iki tarafına eşit olarak dağıtılamıyor. Asimetrik yük dağılımı nedeniyle çocuklarımız uzun dönemde birtakım omurga sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyor.
Omuz askılarının özelliği de son derece önemli. Uygun ve doğru bir sırt çantasında omuz askılarının mutlaka çantanın ağırlığını her iki omuza eşit biçimde dağıtacak şekilde dizayn edilmesi, eşit uzunluğa, ayarlanabilir özelliğe ve dolgu malzemesine sahip olması son derece önemli. Çocuklarımızda bazen dolgusuz askılı sırt çantalarını görüyoruz, bu durumlarda çocuklarımız omuzlarında şiddetli bası semptomları yaşamakta, bu, kas ve tendon yaralanmalarına sebep olabilmektedir."
"Kalça bölgesine kadar sarkan sırt çantalarını önermiyoruz"
Okul çantalarının sırt bölümünde de dolgu malzemesinin olması gerektiğine dikkati çeken Şan, "Sırt çantasında mutlaka çoklu bölmelerin de bulunması gerekiyor. Örneğin, çocuğumuz okula ağır bir kitap götürecekse bu kitabın mutlaka çantanın sırta en yakın bölmesine konulmasını istiyoruz. Kalan eşyaların da çantanın sağ ve soldaki diğer bölmelerine eşit dağıtılmasını öneriyoruz." dedi.
Sırt çantasının göğüs veya bel kemerinin bulunmasının, yük dağılımının vücudun her tarafına eşit şekilde aktarılmasına yardımcı olduğunu vurgulayan Şan, çanta boyutlarının nasıl olması gerektiğine ilişkin de şu bilgileri paylaştı:
"Çanta uzunluğu çocuğumuzun boyuyla doğru orantılı olmalı. Her zaman en büyük çanta, en iyi çanta anlamına gelmez. Bazen sırt çantasının boyutu büyüdükçe içine atılacak gereksiz eşyaların da miktarı artıyor ve çocuklarımız omurga üzerinde gereksiz ağırlıklara maruz kalabiliyor.
Sırt çantası takıldıktan sonra da çocuğumuzun üzerinde birtakım ayarlamalar yapılması son derece önemli. Yapılan araştırmalara göre, çocuğumuzun taktığı çantanın en alt seviyesinin bel çukurunun 10 santimetre aşağısını aşmaması gerekiyor yani kalça bölgesine kadar sarkan sırt çantalarını çocuklarımıza önermiyoruz. Eğer koşullar uygunsa, okula ulaşımda arazi, yollar çok engebeli değilse, bazen sırt çantasına alternatif olarak kulplu veya 'çekçekli' denilen tekerlekli okul çantalarını da önerebiliyoruz. Böylelikle omurga üzerine yük binmesini de minimalize etmiş oluyoruz."
Çalışma masasında nasıl oturulmalı?
Hastaneye başvuranların günlük yaşamlarına ilişkin detaylı analizler yaptıklarını, hastalarda yanlış sırt çantası kullanımıyla da sık sık karşılaştıklarını anlatan Şan, çanta kullanımının yanında ders çalışma esnasında ortaya çıkan duruş bozukluklarının da önemli sağlık sorunlarına yol açabildiğini dile getirdi.
Doç. Dr. Şan, şunları kaydetti:
"Masa başında en önemli nokta, doğru bir sandalye seçimi. Sandalye, çocuğumuzun alt sırt ve bel bölgesini mutlaka desteklemeli. Oturuş esnasında omurganın mutlaka dik pozisyonda, başın hafif öne eğik şekilde olması, gözlerle kitap arasındaki mesafenin yaklaşık 30-35 santimetre olmasını öneriyoruz. Daha fazla öne eğik pozisyonlar, çocuklarımızın omurga sağlığını tehdit edecektir.
Ayrıca çalışma sırasında üst kol ve omuz bölgesi rahat, dirseklerin 90 derece bükük pozisyonda olması, kalça ve diz yine 90 derece bükük şekilde oturulması ve ayak tabanlarının mutlaka yere basmasını öneriyoruz. Eğer çocuğumuzun bacak boyu uygun değilse de ayak tabanlarını destekleyici aparatların kullanımını tavsiye ediyoruz."