Kayseri Barosu avukatlarından Mustafa Erkulu, son dönemde sözleşmelerin üzerinde değişiklik yapılmasının sıkça görülmesi üzerine kiracı ve mülk sahiplerini uyararak, "Taraflarca imza altına alınmış kira sözleşmelerinde sonradan tahrifat yapılması, değişiklikler yapılması gibi değişiklikler 'özel belgede sahtecilik' suçunu oluşturuyor" dedi.
2022 yılından önce kira bedeline yapılan artışın TÜFE endeksli olduğunu, 2022 yılında ilgili kanuna getirilen madde ile kira bedeline yapılacak zammın en fazla yüzde 25 kadar olacağının kararlaştırıldığını söyleyen Avukat Mustafa Erkulu, bu süreç içerisinde kira hukuku uyuşmazlıklarında inanılmaz bir artış olduğunu gözlemlediklerini kaydetti.
Böylelikle kira anlaşmazlıklarında arabuluculuk döneminin başladığını aktaran Erkulu, "Bilindiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na 7409 sayılı geçici bir madde eklendi. Şöyle ki; Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesindeki TÜFE endeksli kira artış oranında bir değişikliğe gidilmesi yönündeydi bu madde. Bu geçici madde ile 2022-2023 yılları arasında yenilenen kira döneminde, kira bedeline ilişkin yapılacak artışların en fazla bir önceki kira bedelinin yüzde 25'i kadar olacağı kararlaştırıldı. Sonrasında tekrardan 7456 sayılı Kanun'la bu geçici maddenin 2023 yılı Temmuz ayından 1 Temmuz 2024 yılına kadar uzatılmasına karar verilmişti.
2022 yılıyla 2024 yılı arasındaki bu süreç içerisinde kira hukuku uyuşmazlıklarında inanılmaz bir artış olduğu gözlemlenmekte. Bu istikamette de hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununda değişiklik yapılarak, ilgili maddeyle beraber kira hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk süreci başlatıldı. Böylece kira hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle arabuluculuğa gidilme şartı getirildi" dedi.
"SÖZLEŞME ÜZERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPMAK 'ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK' SUÇU OLUŞTURUYOR"
Taraflar arasında imza altına alınan sözleşmeler üzerinde sonradan yapılacak değişikliklerin 'özel belgede sahtecilik' suçunu oluşturacağını ve bu suçun TCK'da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile karşılığının bulunduğunu ifade eden Erkulu, "İzah edilen bu süreçte gerek kiracı, gerekse ev sahibi tarafça kira sözleşmeleri, tahliye taahhütnameleri ve senetler üzerinde oynamalar yapılabildiği, boş olarak verilebildiği, tekrardan doldurulabildiği gibi birçok hukuki durumla karşılaşıldı.
Boş teminat senetlerinin doldurulması, boş tahliye taahhütnamelerinin doldurulması gibi konularda çok sayıda içtihatlar verildi. İşin cezai kısmına bakıldığı zaman kira sözleşmeleri ve bu evraklar üzerinde çeşitli oynamalar yapıldığında bunun hukuki sorumluluğu da beraberinde getirdiği görülmekte. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre taraflarca imza altına alınmış kira sözleşmelerinde sonradan tahrifat yapılması, değişiklikler yapılması gibi değişikliklerin 'özel belgede sahtecilik' suçunu oluşturacağını belirtelim. Bir de şöyle bir durum var; taraflar arasında kira sözleşmesi olmamasına rağmen özellikle kiracılar tarafından sözleşmelerin su idaresi, elektrik idaresi veya çeşitli idari kurumlara ibraz edilmesi gerektiği durumlarda sahte sözleşmenin üretildiği durumlar da mevcut.
Bu durumda da kiracıların özel belgede sahtecilik suçunu işleyeceği konusunda uyaralım. Özel belgede sahtecilik suçu çerçevesinde tahrifat gösterilebilir, ekleme ve çıkarma yapımı veya baştan kira sözleşmelerinin düzenlenmesi şeklinde gösterilebilir.
Bu hallerin tümü TCK 207 ve 208 anlamında 'özel belgede sahtecilik' olarak kabul edilecektir. TCK anlamında da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür" diye konuştu.