TES Başkanı Urgenç, sendika binasında 20 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirilen “Kudüs ve Filistin” başlıklı Prof. Dr. Davut Kılıç’ın konuşmacı olduğu konferansın açılış konuşmasında bugün Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin olabileceğine dikkat çekerek Evangelist politikaların Filistin’de, Gazze’de Kudüs’te Ortadoğu’da kan ve gözyaşına sebebiyet vermemesi için Türkiye’nin tarihsel sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini belirtmişti.

Tunceli'de zırhlı aracın devrilmesi sonucu 4 asker şehit oldu Tunceli'de zırhlı aracın devrilmesi sonucu 4 asker şehit oldu

Urgenç, Türkler’in 1055 yılından beri İslam’ın sancaktarlığını yaptığını söyleyerek, “Nerede bir mazlum varsa oraya uzanan bir Türkeli vardır. Türkiye şanlı mirasın temsilcisi olarak tarihten aldığı sorumlulukla bölgede huzurun ve barışın teminatı olacaktır. Bölgede kan ve gözyaşını dindirecek ülke Türkiye’dir. Dünya Türkiye’nin gücünün farkında olmak zorundadır. Artık Türk insanı bölgede daha fazla masumun gözyaşı dökmesine izin vermeyecektir. On binlerce kilometre öte taraftan gelerek bölgeyi dizayn etmek isteyenler dünde bugünde karşılarında Türkiye’yi bulacaktır. Türkiye tarihi sorumluluk içerisinde Ortadoğu'da Evangelist politikalarla bölgenin yeniden dizayn edilmesine müsaade etmeyecektir." Şeklinde konuştu.

Başkan Urgenç konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Dün olduğu gibi bugün de Ortadoğu’da uygulamaya konulan planın dar manada Filistin, Gazze, Kudüs olduğunu ancak geniş planda Evangelist politikaların hayata geçirilerek İsrail ve uluslararası Yahudi lobileri tarafından uygulamaya konulmaya çalışılan Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail devleti projesidir. Türkiye ne Filistin’de mazlum’un gözyaşı dökmesine ne de bu büyük planın hayata geçirilmesine müsaade etmeyecektir. Küresel çetenin, terör devleti aracılığıyla on binlerce kilometre öteden bölgeyi kan ve gözyaşı ile anılan zulmün merkezi haline getirdiği Ortadoğu’da uluslararası örgütler yaşanan bu trajediye soykırıma son vermelidir. Tarih ne bölgede ki truva atlarını ne de katilleri unutmayacaktır. Kendilerine miras olarak bırakılan topraklar işgal edilirken sessiz kalarak emperyalizmin uşaklığını yapanlarda bu haysiyetsizlikleriyle tarih ve ilahi adalet huzurunda elbette bir gün hesap vereceklerdir.” 

Kaynak: HABER MERKEZİ