Tarım Danışmanı Emre Yeşil bilgilendirmesinde, yağışlı bir kıştan sonra kışlık buğdayın azot ihtiyacını değerlendirmeye çalışmak bu baharda her zamankinden daha zor olacağını belirtti.

Azotlu gübreleri bölmenin ve havayı takip etmenin, gübre kullanımının verimliliğini artırmak ve buğday verimini yükseltmek için hayati önem taşıdığını belirten Yeşil, “Kışlık buğdayın azotlu gübreyi ortalama alımı sadece yüzde 60'tır, ancak deneme çalışmaları bunun yüzde 80'e doğru itilebileceğini gösteriyor. Buğday bitkisi farklı gelişme dönemlerinde değişik oranlarda azota ihtiyaç duyar. Bu nedenle azotun farklı dönemlerde uygulanması etkinliğini arttırmaktadır.” ifadelerine yer verdi.

“AZOTUN PARÇALI VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR”

“Kadir geceniz mübarek olsun” “Kadir geceniz mübarek olsun”

Buğdayın ilk gelişme dönemlerinde aldığı azotu yaprak oluşumu, kardeşlenme ve başak taslaklarının oluşumunda kullandığını aktaran Yeşil bilgilendirmesinde şunları söyledi, “Sapa kalkma başlangıcından sonra yapılacak azot uygulaması başak iriliğini olumsuz yönde etkilemektedir. İlkbaharda yağmurlar nedeniyle oluşabilecek azot kayıplarını önlemek amacıyla azotun parçalı verilmesi gerekmektedir. Önemli olan, büyük dozlarda azotlu gübre kullanmaktan kaçınmak, yoğun yağmur veya kuraklıkta geri durmak ve azot zamanlamalarının esnek olabileceğini hatırlamaktır.

Rothamsted Research'te mahsul fizyoloğu olan Peter Barraclough, büyük dozlarda azotlu gübrenin daha fazla kayıp riski taşıdığını ve küçük dozlara göre daha az verimlilikle geri kazanıldığını açıklıyor. Ne kadar çok bölme yaparsanız, bitki o kadar çok azot yakalar ve geri kazanır. İlk uygulamanın kardeşlenme döneminde,  İkinci uygulamanın ise sapa kalkma döneminde ilk boğum görüldüğünde yapılması önerilmektedir. Azot noksanlığı buğday bitkilerinde yaprakların küçülmesine, kardeşlenme sayısının azalmasına neden olmakta ve alt yapraklardan başlayarak genel bir sararma şeklinde kendini belli etmektedir.”

Muhabir: MEHMET GÜNAY