VUSLAT GÜNÜNDEKİ DÜĞÜN
Yaratılış Allah?ın bir hikmetidir. Yarattığı canlı cansız her varlıkta onun yaratıcılık kutsiyeti tezahür eder. Buna itirazı olan da yok. İnançlarımıza göre dünya bir misafirhane ve oradaki misafirlik süresi bitiminde aslına rücû, vuslat, kavuşma, vahded, düğün, göç, ölüm gerçekleşir ki çoğunlukla çağrılma olarak da nitelendirilir. Her fırsatta dillendirilen bu durum misafirliğin kısalığı, vuslatın zaman olarak belirsizliği ve hazırlıklı olunma konusunda ilahi, şarkı, türkü, şiirlerle hatırlanır ve hatırlatılır. Sonuçta nefes, süre, vuslat önemli konular. Bu kısacık ömrün en güzel bir biçimde değerlendirilmesi, dostlukların idamesi ve sürekliliğinin yanında varlığımızdaki var olan **İNSAN OLMA YETENEKLERİ, GELİŞİME KATKI, İNSANLIĞA SUNULACAK HİZMETLERE KOLAYLIK SAĞLAMA, HER İKİ ÂLEM İÇİN ÇALIŞMA**prensiplerde elimizden gelen her türlü güzelliği sergileme ve paylaşımda bulunmak aslî görevimiz olmalıdır. Kazandığımız tecrübe ve güzelliklerle sır dünyasına intikal insanlığa iyi bir hizmet sayılmaz. ŞİİR SOFRAMDA tasavvufî bir şiirimi ve iki ayrı yorumu paylaşmak istedim. Bu şiirim konuya hâkimiyet, şiir adâbı, dil kullanımı ve iletilen mesajlar olarak çok çok beğenilen bir eserimdir. Ozan Anadolu: Yüreğinize sağlık Osman hocam, mükemmel bir eser Saygılarımla... İsa Kahraman: Evet, çok güzel olmuş. Birinci kıtada işi bitirmiş usta. Tebrikler. ÇAĞRILINCA GÖÇER GELİRİM Günü gelir gel der ise yaradan Çağrılınca kanat açar giderim Azrail der ise ayrıl sıradan Çağrılınca bâde içer giderim. Ben doğmadan kader diye yazılmış Alacağım nefes bile sayılmış Ruh verilip bir bedene koyulmuş Çağrılınca ömrü biçer giderim. Deli gönle Hak Yoluna gel dedim Sen o yolda sevgi, sevda bul dedim Bulmasan da kuyularda öl dedim Çağrılınca durmaz göçer giderim. Sahipsiz bahçeden sakın gül derme Yalacı sevdanın ardında durma Hoyrat sevgiliye sen meyil verme Çağrılınca güller saçar giderim. Hakk?ı bilmez yüz döneriz harama Kimse gelip mehlem olmaz yarama Sıranı bil gelip girme sırama Çağrılınca kolum açar giderim.