Kurtuluş Savaşı, Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla başlar.

Amasya Tamimi, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşu ile devam eder.

Bu sürede “mali kaynak yetersizliği” ile mücadele edilirken, hem Yunanlılarla hem de “iç isyanlarla” mücadele edilmiştir.

Mali kaynakları vergilerin artırılmasıyla giderilmeye çalışılmıştır.

23 Nisan 1920 günü, olağanüstü yetkilere sahip Büyük Millet Meclisi çalışmalarına başlamıştır.

Halkın seçtiği temsilcilerden oluşan Meclis, Anadolu'yu düşmanlardan kurtarma çalışmalarına başlamıştır.

Milli mücadeleye karşı olanlar iç isyanlar başlattılar. Özellikle İngilizlerin isteği ile, İstanbul Hükümeti özel kuvvetler göndererek bu hareketin durdurulmasını istemektedir.

13 Nisan 1920'de Bolu ve Düzce Bölgesi isyan etmiş; 11 Mayısta Anzavur, Adapazarı bölgesinde isyana başlamıştır. İstanbul Hükümetince "Kuvayı İnzibatiye" veya "Hilafet Ordusu" adını taşıyan bir kuvvet İzmit'ten Ankara'ya doğru yola çıkarak, Atatürk'ün başlattığı mücadeleye karşı bir tutum izlemiştir.

Güney'de Fransızlarla işbirliği yapan “Milli Aşireti” isyan ederek, Siirt'ten Dersim'e kadar olan bölgeyi ele geçirmek istiyordu.

5 Mayıs’ta Konya, 14 Mayıs’ta Yozgat'ta isyanlar patlak verdi.

Doğu'da Ermeniler Ardahan, Kars, Oltu ve Tuzlayı işgal ettiler.

 @ @

Kurtuluş Savaşı’nın Mali Kaynakları adlı kitaptan; Alptekin Müderrisoğlu, olayı şu şekilde açıklar:

 “Yunanlar 15 Mayıs 1919 günü İzmir'i işgal etmişler, Haziran 1919 sonuna kadar Burhaniye - Soma - Akhisar - Salihli - Nazilli çizgisinin batısında kalan bölgeyi tamamen işgal ederek, ileri yürüyüşlerini durdurmuşlardır. Bir yıl işgal ettikleri yerleri korumakla yetinen Yunanlar, Büyük Millet Meclisi’nin tüm olanaklarını iç isyanların bastırılmasına yöneltmesinin doğurduğu uygun ortamdan yararlanarak, 22 Haziran 1920 günü bütün cephe boyunca genel taarruza geçtiler.

Yunan ilerleyişinin durdurulması ve iç isyanların bastırılmasından sonra, Doğu Ordumuz Ermenilere karşı 28 Eylül 1920 günü genel bir taarruz başlatmış, Sarıkamış ve Kars'ı kurtardıktan sonra Gümrü'yü işgal etmişti.

Kuvayı Milliye’nin en güçlü birliği olan ve "Kuvayı Seyyare" adıyla anılan Çerkez Ethem'in kuvvetleri, iç isyanların bastırılmasında önemli rol oynamıştı. Çerkez Ethem, Büyük Millet Meclisi’nin Anadolu'da otorite kurmasına çalışmış, büyük hizmetlerde bulunmuş olduğu halde, zamanla bu otoriteyi tanımak istemeyen bir tutumun içine girmişti. Kuvayı Milliye’nin düzenli orduya dönüştürülmesine gayret sarfedildiği bir sırada, emrindeki 5 bin kişilik kuvvetle isyan etti.

Büyük Millet Meclisi düzenli ordu birlikleri ile 29 Aralık 1920 günü Çerkez Ethem isyanına karşı harekete geçmişti. Ordunun bu uğraşından yararlanmak isteyen Yunanlar, 6 Ocak 1921 günü Bursa'dan Eskişehir yönünde ve Uşak'tan Afyon yönünde taarruza geçti.

Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey (İnönü), Çerkez Ethem karşısında bir miktar kuvvet bırakarak, kuvvetlerinin çoğunu Yunanları karşılamak üzere İnönü'ye yöneltti. 10 Ocak 1921 günü İnönü'de kanlı çarpışmalar oldu ve Yunanlar geri çekilmek zorunda kaldı.

İlk defa Yunanların karşısına tamamen düzenli ordu birlikleri ile çıkılmış, ordu ilk zaferi olan Birinci İnönü Muharebesi’ni kazanmıştı. Kısa bir süre sonra, Çerkez Ethem kuvvetleri dağıtılmış, Çerkez Ethem Yunanlar’a sığınmıştı.

Birinci İnönü Muharebesi yenilgisinin Yunan kamuoyundaki kötü etkilerini gidermek isteyen Yunan ordusu hazırlıklarını tamamlayarak, bu kez daha üstün kuvvetlerle, 23 Mart 1921 günü yeniden Eskişehir ve Afyon yönünde taarruza geçti. 26 Mart günü İnönü'de Türk mevzileri önüne geldi. 5 gün ve çok kanlı süren çarpışmalardan sonra Yunan ordusu yenilerek geri çekildi. Türk ordusu İkinci İnönü Muharebesi’ni de kazanmıştı.

Olayların bu tarihi akışı içinde, Büyük Millet Meclisi yönetimi iç isyanları bastırır, Yunan ilerleyişini durdurur, Ermenilerden doğudaki topraklarımızı kurtarır, Çerkez Ethem kuvvetlerini dağıtır, Yunanlara karşı Birinci ve İkinci İnönü Muharebelerini kazanırken hangi mali kaynaklardan yararlanmıştır?”

Türk ordusuna İsmet (inönü) Paşa, Fevzi (Çakmak) Paşa, Refet (Bele) Paşa komuta etmiştir.

Yunan komutan ise Anastasios Papoulas idi.

Kurtuluş Savaşı yokluk içinde kazanılmıştır.

Birinci ve İkinci İnönü Savaşları; Yunan ilerleyişini durduran, içte ve dıştaki sorunlarımızı çözmemiz için vakit kazanmamıza bir zafer olmuştur.

1 Nisan, İnönü Savaşları’nın zaferle sonuçlanan yıldönümü kutlu olsun!..